8. Hukuk Dairesi 2021/8753 E. , 2021/12267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulün karar verilmiş olup, hükmün davacı ... İdaresi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle "çekişmeli taşınmazın orman tahdidine göre konumunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... İli ... İlçesi 125 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın 09.01.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde bulunan krokide B harfi ile gösterilen 20,79 m2"lik kısmının ilgili tapu kütük sayfasının mükerrer tescil oluşmaması için kapatılması suretiyle iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... İdaresinin taşınmaza müdahalenin önlenmesine yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın B harfi ile gösterilen bölümünün orman sınırları içerisinde kaldığının belirlendiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılmamış, orman kadastro tutanaklarında 201 OS nolu orman sınır noktasının İbrahim Tekeli bağının kuzeybatı köşesinde ve dere yarıntısının güney şevinde bulunduğu belirtilmesine rağmen, bu noktanın hem zeminde hem de orman kadstrosunun yapımına esas alınan memleket haritası ve hava fotoğraflarında nerede bulunduğu belirlenmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm tesis edilmiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1969 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ve 1991 yılında yapılan aplikasyon çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ayrı ayrı dosyaya getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi ve bir fen elemanının katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro ve aplikasyon haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde ayrı ayrı gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli; özellikle 201 OS nolu orman sınır noktasının konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı ve bundan sonra, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı belirlenen bölümün orman vasfıyla Hazine adına tesciline dair hüküm kurulmaksızın, tapu kütük sayfasının mükerrer tescil oluşmaması için kapatılması suretiyle iptaline karar verilmesi de doğru olmamış ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... İdaresi ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.