13. Hukuk Dairesi 2015/26224 E. , 2018/5331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, davalı şirketin eski çalışanları tarafından şirket aleyhine açılacak olan davalarda, şirketi temsil etmek üzere kendisine vekaletname verildiğini, ayrıca masraf ve giderler şirkete ait olmak üzere dava başı 4.000,00TL ücret karşılığında anlaşıldığını ancak yazılı ücret sözleşmesi yapılmadığını, davalı aleyhine açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/803 esas, 2012/130 esas ve 2012/49 esas sayılı dosyalarına vekaletname sunulduğunu ancak herhangi bir ücret ödenmeden ve haklı bir gerekçe gösterilmeden azledildiğini belirterek 15.000,00TL manevi tazminat talebi ile üç dava dosyası için toplam 12.000,00TL ücretin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının manevi tazminata ilişkin talebinin reddine, vekalet ücreti alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 5.434,70.-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ile dosya başına sözlü olarak 4.000,00 TL ücretle anlaştıklarını iddia ederek, vekalet ücreti alacağının tahsili ve manevi tazminat talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, dava başına 4.000,00TL ücret kararlaştırılmadığını, davacının vekaletname sunduğu dosyalarda avukatlık mesleğini icra eden bir kişinin yapması gereken en temel işleri dahi yapmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, "azlin haksız olduğu görüşü ile davacı avukatın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/803 esas ve 2012/130 esas sayılı dosyaları için vekalet ücretine hak kazandığı, hem taraflar arasında kararlaştırıldığı iddia edilen dava başına 4.000,00TL ücret üzerinden, hem de A.K. 164/3. maddesine göre tarifeler uyarınca olmak üzere iki alternatifli hesaplama yapıldığı belirtilmiş, manevi tazminat talebinin mahkemeninin takdirinde olduğu" bildirilmiştir. Mahkemece, davacının 4.000,00TL bedel ile anlaştıklarını iddia etmesine rağmen yazılı belge sunmaması nedeniyle bu hususun ispat edilemediği ve uyuşmazlığın Avukatlık Kanunu 163. Maddeye göre genel hükümlere göre çözüleceği ve bu durumda Avukatlık Kanunu 164. Madde hükümlerine bakılacağı, buna göre de azlin haksız olduğu değerlendirilip ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/803 esas ve 2012/130 esas sayılı dosyalarında kabul edilen toplam 27.173,53 TL üzerinden takdiren %20"i oranında hesaplanan 5.434,70TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, fazla talebin ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Avukatlık Kanunu 164/4. maddede "....avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz olduğu hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin atında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilanın kesinleştiği tarihdeki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır" hükmüne yer verilmiştir. Her ne kadar sözkonusu dosyalarda davanın kabul edilen miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş ise de anılan dosyalarda davalı şirket "davalı" konumunda olup, davaların kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olduğu hususu ve Avukatlık Kanununun 164/4. maddesindeki hüküm gözetilerek davalı şirket yönünden anılan davalarda reddedilen miktar esas alınarak değerlendirme yapılması, gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.