17. Hukuk Dairesi 2019/4557 E. , 2020/7369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalılardan ..."ın kendisine ait aracıyla 08/05/2011 günü seyir halinde iken yolda müvekkiline çarptığını, meydana gelen kaza sonrasında araç sahibinin kaza yerini kaçarak terk ettiğini, aracın trafik sigortasının diğer davalı .... olduğundan kaza sonucu oluşan zarardan sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesi müvekkilinin bacakları ve kolunun bir kaç yerinden kırıldığını, boya, badana ve alçı işleri yapan müvekkilinin işyerinin uzun süre kapalı kaldığını, çalışamadığını, büyük oranda maddi zarara uğradığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza nedeniyle maddi yönden zarara uğradığı gibi manevi yönden de büyük üzüntü duyduğunu, kol ve bacaklarının bir yıla yakın süre alçılı olarak tedavi gördüğünden psikolojisinin bozulduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.200,00 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı ..."dan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 31/03/2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde, 1.200,00 TL ../...
olan maddi tazminat talebini 9.853,48 TL arttırarak toplam 11.053,48 TL maddi tazminatın asıl ve birleşen davada davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın ve birleşen 2013/1539 Esas sayılı dava dosyasının ıslah dilekçesi ile birlikte kısmen kabulü ile 11.053,48 TL maddi tazminatın; 1.200,00 TL"sinin kaza tarihinden (davalı .... yönünden dava tarihinden, mahkememizin birleşen 2013/1539 esas sayılı dava dosyasında davalısı olan ... yönünden talep olan 100,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren ) yasal faizi ile birlikte, kalan 9.853,48 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, 7.000,00 TL manevi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve davalı ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş, hükmün davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Daire’nin 2015/8762 esas 2018/3657 karar sayılı ilamıyla karar bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden; davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 11.053,48 TL maddi tazminatın 1.200,00 TL"sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bakiye kalan 9.853,48 TL"sinin ise ıslah tarihinden itibaren ıslah dilekçesinde faiz talebi olmadığından faizsiz olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, Yargıtay bozma ilamı öncesi hükmedilen miktar,kusur oranları, maluliyet raporları ve alınan bilirkişi raporları nazara alınarak 3.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, birleşen dava yönünden; davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 100,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile asıl davada hükmedilen miktar nazara alınarak tahsilde mükerrerlik olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile Yargıtay bozma ilamı öncesi hükmedilen miktar, kusur oranları, maluliyet raporları ve alınan bilirkişi raporları nazara alınarak 3.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun maluliyete ilişkin raporunun ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, cismani zarar nedeni ile meydana gelen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan Kırıkkale Belediyesi, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. maddesi uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 Sayılı KTK"nın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Somut olayda; davacı vekili, davalı ..."na karşı, davalının sorumluluğunda bulunan yolun trafiğin güvenli işlemesi için uygun halde bulundurulmadığı gerekçesiyle tazmin talebinde bulunmuş olup; davalıya atfedilen kusurun hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, birleşen dava yönünden tefrik kararı verilerek, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek, bu davalı yönünden de hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 443,06 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen davada davalı ..."na geri verilmesine, 19/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.