Tehdit - yaralama - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/405 Esas 2016/1860 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/405
Karar No: 2016/1860
Karar Tarihi: 08.02.2016

Tehdit - yaralama - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/405 Esas 2016/1860 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda sanık, tehdit, yaralama ve hakaret suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak temyiz isteği sonrasında, Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından hükümler bozulmuştur. Hükmün gerekçesinin sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak biçimde olması gerektiği belirtilmiş ve kararların tutarlılık denetiminin yapılabilmesi için gerekçelerin açık ve tutarlı olması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, hapis cezalarının adli para cezasına dönüştürülmesi ve taksitlendirmelerin gösterilmemesi gibi nedenlerle hükümler bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Anayasanın 141. Maddesi
- CMK'nın 34 ve 230. Maddeleri
- TCK'nın 125/1, 86/2 ve 50/2. Maddeleri
- 5237 Sayılı TCK'nın 52/4. Maddesi
4. Ceza Dairesi         2016/405 E.  ,  2016/1860 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, yaralama, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
    Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamların infazlarından itibaren 3 yıllık sürelerin dolduğu ve suç tarihi itibari ile tekerrüre esas alınamayacaklarının anlaşılması karşısında, hapis ve adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım öngören hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerde, mükerrirlik gerekçe gösterilerek hapis cezasının tercih edilmesi suretiyle yanılgıya düşülmesi,
    b)TCK’nın 125/1 ve 86/2. maddelerinde hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak öngörülmesi ve mahkemece her iki suçtan da hapis cezalarının tercih edilmesi karşısında, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı olarak hapis cezalarının adli para cezasına dönüştürülmesi,
    c)Her üç suçtan kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezalarının 4 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken, taksit aralığının gösterilmemesi,
    Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.