Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/12249
Karar No: 2019/15619
Karar Tarihi: 24.10.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/12249 Esas 2019/15619 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan ilamlı takipte, borçlunun asıl alacak kaleminin faiz alacağı olduğunu ve yasaya aykırı olarak faiz işletildiğini ileri sürerek bakiye borç muhtırasının iptalini talep ettiği ancak davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyulması gerektiği ve faize faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, mahkemenin faize ilişkin şikayetin yukarıda açıklanan ilkeler ışığında değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar vermesi gerektiği ve borçlu taraf kendisini bir vekille temsil ettirdiği halde borçlu yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru bulunmadığı ifade edilmiştir. Kararda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi, 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve TTK'nun \"ticari işlerde faiz\" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrası yer almaktadır.
12. Hukuk Dairesi         2019/12249 E.  ,  2019/15619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayetleri ile birlikte asıl alacak kaleminin faiz alacağı olduğunu ve bu alacağa yasaya aykırı olarak faiz işletildiğini ileri sürerek bakiye borç muhtırasının iptalini talep ettiği, mahkemece, verilen kesin süre içerisinde bilirkişi masrafının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizce; "verilen kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmamasının o delilden vazgeçilmiş sayılacağı anlamına geldiği değerlendirilerek ileri sürülen ve bilirkişi incelemesi gerektirmeyen şikayet nedenleri üzerinde durulması" gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile, faize faiz işletildiğine ilişkin şikayetin, teknik bilgi gerektirdiği ve verilen kesin süresi içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmektedir.
    Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, (HUMK 429, HMK 363 ve devamı maddeleri) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyma kararı, lehine bozma yapılan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğurur (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.).
    Somut olayda, takibe konu ilam, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin olup, ilamın hüküm bölümünün 5 nolu bendinde “Tespit ve depo edilen toplam 5.998.740 TL kamulaştırma bedeline davanın açıldığı tarihe göre 4 ay sonrası olan 17/04/2014 tarihinden itibaren karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına” şeklinde karar verildiği, alacaklı tarafından bu hükme dayanılarak şikayete konu icra takip dosyasında faiz alacağına istinaden takip başlatıldığı, icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabında faiz alacağına faiz işletilerek yapılan hesaplama sonucunda borçluya bakiye borç muhtırası gönderildiği, uyulmasına karar verilen bozma ilamında bilirkişi incelemesi gerektirmeyen şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi lüzumuna işaret edildiği ve anılan şikayetin, bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmaksızın değerlendirilmesinin mümkün olduğu, buna rağmen mahkemece incelenmediği ve bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Faize faiz yürütülmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanun"un 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK"nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek olan kapitale dönüşen faiz alacağı, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/...- 163 Esas, 2004/184 Karar).
    Bu durumda; takip konusu ilamda belirtilen kamulaştırma bedel tespit davasında işletilen kanuni faiz alacağı, ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir.
    Öte yandan, borçlunun şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği ve borçlu taraf kendisini bir vekille temsil ettirdiği halde borçlu yararına 6100 Sayılı HMK’nun 323. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/3. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru bulunmamıştır.
    O halde, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca faize ilişkin şikayetin yukarıda açıklanan ilkeler ışığında değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi ve kısmen kabul kararı gereğince davacı borçlu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi