4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/33911 Karar No: 2016/1822 Karar Tarihi: 08.02.2016
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/33911 Esas 2016/1822 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin diğerine hakaret ettiği ve tehdit ettiği suçlamasıyla yargılandığı bir davada verilen hükmün temyiz edilemez olduğunu belirtmiştir. Ancak, tehdit suçlamasıyla ilgili kararın temyize uygun olduğunu ve yargılama sürecinde gerekli belgelerin, iddia ve savunmaların, mağdur ve tanık ifadelerinin açık bir şekilde hükmün gerekçesine yansıtılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, mahkeme kararlarının kanunlara uygun olması ve Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde tutarlı olması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri gibi kanun maddelerine de atıfta bulunulmaktadır.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hakaret eylemine ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Tehdit eyleminden kurulan hükme yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.