3. Hukuk Dairesi 2017/7142 E. , 2019/3465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalı ile aralarında 01/07/2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, ödenen 800TL kira bedelinin emsallere göre düşük kaldığını belirterek dava tarihinden itibaren kira bedelinin net 2.000 TL ye artırılmasını istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; Taraflar arasında 01/07/2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli aylık 550 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar dava tarihi olan 12/10/2015 tarihinden itibaren kira bedelinin tespiti isteminde bulunmuşlardır. Taraflar arasında kira parasının miktarına ilişkin bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira parasının dava yoluyla tespiti istenildiğine göre; davalı taraf artırılması istenilen veya karar verilecek miktarı ödese bile dava red edilmeyip, bu miktar hüküm altına alınarak bir tespit kararı verilmelidir. Davalının tespit edilecek miktarı kabul ederek ödeme yapması dava açılmasına sebep olup olmaması ve yargılama giderlerinden sorumluluğu yönünden önemlidir.
Sözleşmede artış şartına ilişkin düzenleme bulunduğundan 01/07/2015- 01/07/2016 kira dönemi için, dönem başlangıcından itibaren kira bedelinin artırılması mümkün iken, kira parasının tespiti istekli iş bu davada davacı, dava tarihinden itibaren tespit isteminde bulunduğundan, davacının talebi gibi 12/10/2015 tarihinden itibaren kira parasının tespitine karar verilebilir.
6217 Sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasa"nın 53. maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun"da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı belirlenmiştir. Davalı kiracının tacir olması nedeniyle, TBK"nun 344/3. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı, önceki uygulama ve içtihatlar gereğince aylık kira bedelinin tespitine gidilmesi gerektiği, bu itibarla tespiti istenen 01/07/2015- 01/07/2016 kira döneminin hak ve nesafet dönemi olduğu anlaşılmaktadır.
18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca kira parasının tespit edilmesi için, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın tespiti istenen kira dönemi itibariyle yeniden kiraya verilmesi halinde boş olarak getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında düzenlenecek şekilde rapor aldırarak, dava konusu kiralananın tespiti istenen dönem itibariyle yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği aylık kira bedeli belirlenerek ve bunun üzerinden hak ve nesafet indirimi yapılarak; öte yandan davalı tarafın kiralananı tahliye ettiği tarih belirlenip kiralanananı tahliye etse de tahliye tarihine kadar bir tespit kararı verilmesi gerektiği hususu da gözetilmek suretiyle inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kira bedelinin tespitine ilişkin davalarda red kararı verilemeyeceği hususu nazara alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.