8. Hukuk Dairesi 2015/6790 E. , 2017/6114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, Uşak İli, Karaağaç Mah. 2400 ada 5 parsel üzerinde davacının 93/2881 hissesinin bulunduğu, davacının 27 yıl önce hissesine istinaden taşınmaz üzerine 3 katlı ev yaptığı, evin bahçesine kuyu tesis ettiği, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunduğu, bu nedenle 3 katlı evi ve müştemilatını davacı müvekkilinin yaptığının tespiti ile tapuya şerh konulmasını talep etmiştir
Davalılardan ..., ..., ..., ... Vekili, dava konusu muhdesatın müvekkilleri rızası dışında yapıldığını, bu nedenle davacının kötüniyetli olduğunu, davacının 93/2881 pay ile ev inşa ederek evin tescilini talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu TMK md 724 gereği tescil için koşulları sağlamadığını, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalılardan ... vasisi ise davayı kabul etmediğini aynı zamanda dava açılırken gösterilen dava değeri olan 20000 TL"yi de kabul etmediğini, davacının yaptırıp yaptırmadığını bilmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne 3 katlı ev ve müştemilat niteliğindeki su kuyusunun davacıya aidiyetinin tespitiyle bu muhdesatların tapunun beyanlar hanesine davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, bir kısım davalılardan ..., ..., ..., ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava muhtesat tespiti ve tapunun beyanlar hanesine tescili taleplidir.
1)Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Bilinmektedir ki; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Diğer yandan, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü"nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterebilmesi mümkün değildir. Bunun için, Türk Medeni Kanunu"nda ya da özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmiş olması veya Tapu Sicil Tüzüğü"nde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemez.
Türk Medeni Kanunu"nda düzenlenen, taşınmazın heyelan bölgesinde kalması(710 m), geçit hakkı(748 m), toprağın iyileştirilmesi(755 m), eklentiler(1012/1 m) ile özel yasalar arasındaki 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 41.maddesi, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun değişik 7. maddesi, 3194 Sayılı İmar Kanunu"nun 11. maddesi, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu"nun 12. maddesi, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu"nun 22. maddesi, 2981 Sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak bazı işlemleri düzenleyen yasa uyarınca hak sahibine tahsis beyanları, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 15. maddesi, 2924 Sayılı Orman Köylüsünün Desteklenmesine Dair Kanunu"nun 7. Maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır. Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescil imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır.
Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir.
Dosyanın içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, davanın açılmasında taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunması nedeniyle güncel hukuki yararın bulunduğu ve Uşak ili Karaağaç Mah. 2400 ada 5 parsel üzerinde bulunan 3 katlı ev ve müştemilat niteliğindeki su kuyusunun davacı tarafından meydana getirildiği de kanıtlandığına göre, mahkemece Uşak ili Karaağaç Mah. 2400 ada 5 parsel üzerinde bulunan 3 katlı ev ve müştemilat niteliğindeki su kuyusunun davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken 3 katlı ev ve müştemilat niteliğindeki su kuyusunun davacıya aidiyetinin tespitiyle bu muhdesatların tapunun beyanlar hanesine davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki yukarıda belirtilen husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden temyiz edilen hükmün 1. fıkrasındaki HUMK"un 438/7 (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasındaki “...3 katlı ev müştemilat niteliğindeki su kuyusunun davacıya aidiyetinin tespitiyle bu muhdesatların tapunun beyanlar hanesine davacı adına kayıt ve tesciline” sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına yerine "...3 katlı ev ve müştemilat niteliğindeki su kuyusunun davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine" yazılmak suretiyle değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nun 304. maddesi (1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.