Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/40683
Karar No: 2018/5306
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40683 Esas 2018/5306 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murisleri tarafından davalı bankadan kullanılan tüketici kredinin borcunun hayat sigortasından karşılanması gerektiği halde, icra takibi başlatıldığını iddi ederek borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davalı bankanın kusuru nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, tarafların müterafik kusurlu oldukları sonucuna varılması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği'ne göre, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğu kabul edilmektedir.
13. Hukuk Dairesi         2015/40683 E.  ,  2018/5306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar, murisleri ..."in 2008 yılı Eylül ayında davalı bankanın ... Şubesi"nden 26.100,00 TL tüketici kredisi kullandığını, kredi borcunun murisin vefaat tarihi olan 23/09/2013 tarihine kadar her ay davalı bankaya yatan emekli maaşından kesilerek tahsil edildiğini, davalı banka tarafından kredinin teminatı olarak murise aynı zamanda acentesi olduğu ... ve Emeklilik A.Ş. sigorta şirketinden hayat sigortası yapıldığını, hayat sigortasının her yıl 19 Eylül tarihinde yenilendiğini, sigorta primlerinin de taksitler halinde emekli maaşından kesilmek suretiyle muristen tahsil edildiğini, son olarak 18/09/2013 tarihinde ... numaralı poliçe ile hayat sigortasının yenilendiğini, murisin 23/09/2013 tarihinde vefat ettiğini, kalan kredi borcunun hayat sigortasından karşılanması gerekirken, davalı bankanın haklarında ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3527 sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, takibin haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3527 sayılı dosyasından davalı bankaya borçlu bulunmadıklarının tespiti ile alacağın % 20"sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı,davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davacıların ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3527 sayılı takip dosyası nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacıların murislerinin vefatı üzerine murisin bankadan kullandığı kredi taksit ödemelerinin, davalı bankaca hayat sigortasından temin edilmeyerek haklarında icra takibi başlatması üzerine borçlu bulunmadıklarının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde; 17.01.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehtarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6. maddesinin 2. fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir.
    Mahkemece, ""...18.09.2013 tarihinde muris sigortalının bakiye kredi borcu kadar vefat teminatını içeren yeni bir poliçenin düzenlenmesi gerektiği, bu hususun kredi borcunu hesaplayan ve poliçe üzerinde para ile ölçülen bir menfaati olması nedeniyle sigorta ettiren sıfatını taşıyan kredi veren bankanın sorumluluğunda olduğu, bankanın sigortacıya kredi borcunu bildirmesi,sigortacının da o miktar kredi borcunu vefat teminatı olarak gösterip poliçe düzenlemesi gerektiği, davalı banka tarafından 18.09.2013-18.09.2014 dönemi için 13.502,34 TL vefat teminatlı yeni bir poliçenin düzenlettirilmesi ve 23.09.2013 tarihinde ölen davacıların murisi sigortalının kredi borcunun bu poliçe teminatından karşılanması gerektiği.."" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Nitekim, kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği”, 17.1.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin ilgili hükmü gereğince, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğunun kabulü gerekir. Sigortanın yenilenip yenilenmediğinin de, kredi borçlusu tarafından takibi gerekeceğinden, uyuşmazlık konusu olan sigortanın ilk olarak kredinin alındığı tarih olan 22/09/2008-22/09/2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere yapılması, 3 yıllık sürenin sonunda 13/09/2011 tarihinde poliçenin yenilenmesi, 18/09/2012 tarihinde poliçenin tekrardan yenilenmesi, son hayat sigortası poliçesinin süresinin 18/09/2013 tarihinde sonra ermesi ve davacıların murisinin 23/09/2013 tarihinde vefat etmesi, bu arada davalı bankaca hayat sigortasının yenilenmesi amacıyla murise hiçbir bildirimde bulunulmadığı ve davacılar murisinin de hayat sigortasının yenilenmesi talebinde bulunmadığı, göz önüne alındığında bakiye kalan kredi taksitlerinin ödenmesi hususunda tarafların müterafik kusurlu oldukları sonucuna varılmalıdır. O halde, mahkemece, tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi