(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27417 E. , 2020/3054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde Şubat 1994-Haziran 2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini, haklarının ödenmediğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının iş akdinin kendisi tarafından feshedildiğini ve kıdem tazminatını da aldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına ve özellikle süresinde verilmeyen gerekçeli temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin süre tutum dilekçesi dikkate alınarak “kamu düzenine aykırılık” ve “açık hukuka aykırılık” halleri ile sınırlı olarak yapılan hukuki denetim niteliğindeki temyiz incelemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davalı işyerinde manav bölümü sorumlusu olarak 01.09.1995-17.01.1998 ve 22.07.1998-01.03.2013 tarihleri arasında çalışan davacı işçi, aylık net 1.400,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf davacının bordrolarda gösterilen ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacı tanıkları ücretin asgari ücrete tekabül eden kısmının banka kanalıyla ödendiğini,fazlasının ise elden ödendiğini belirtmiş ,davacı tanıklarından biri davacının ücretinin asgari ücretin üzerinde olduğu ancak miktarını bilmediğini, diğeri ise davacının ücretinin 1.300,00 TL’nin üzerinde olduğunu, davalı tanığı ise davacının asgari ücretin üzerinde olduğu ancak miktarını bilmediğini, beyan etmiştir. Mahkemece davacının fesih tarihi itibari ile alabileceği emsal ücretin Ticaret Odasından sorulduğu, cevaben gelen yazıda davacının net 949.07 TL ile 1.500,00 TL arasına ücret alabileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2011 yılı Şubat ayı bordrosunda yer alan brüt 1.322.00 TL (net 945,11 TL) ücretle çalıştığı kabul edilerek bu ücret üzerinden alacaklar hesaplanmıştır. Davacının yapmış olduğu iş, kıdemi, emsal ücret araştırması ve özellikle tanık beyanları ve emsal ücret araştırması birlikte değerlendirildiğinde davacının ücretinin, net 1.300,00 TL olduğu kabul edilmeli ve alacaklar buna göre hesaplanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.