6. Hukuk Dairesi 2021/984 E. , 2021/653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada alacak davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davada hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik verilen hüküm davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı, davacı-karşı davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili Avukat Melda Çalışkan gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığı anlaşılmakla onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinden fazla ödemenin istirdadı ile ayıp bedelinin binada oluşan değer kaybının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, karşı davasında da iş bedelinden kalan alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine karar Yargıtay Kapatılan 15.Hukuk Dairesince onanmış, daha sonra davacı-karşı davalının karar düzeltme istemiyle karar yeniden incelenmiş, Yargıtay Kapatılan 15.Hukuk Dairesince karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek “asıl rapor ile ek raporlar arasında önemli oranda çelişki yaratılmış, mahkemece bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Ayıp hususunda da bir değerlendirme yapılmamıştır. Yapılması gereken iş; bilirkişilerden ek rapor alınarak eserin ayıplı olup olmadığı varsa ayıbın miktarı ve bu nedenle binada meydana gelen değer kaybı olup olmadığı incelettirilerek denetime elverişli ve itirazları cevaplar şekilde rapor alınmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmak sureti ile bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapora göre; taşeronun yaptığı ayıplı işlerin tutarının(betonarme perde iç yüzey kusurundan kaynaklı 6.666,96+KDV ile hatlı izolasyon bedeli olarak 3.133,20+KDV olmak üzere ) 11.564,00 TL olduğu, davalının yaptığı iş tutarının 213.853,60 TL olduğu, bu durumda taşeronun yaptığı kabul edilebilir iş tutarının 202.289,00 TL olduğu, davacının yaptığı 202.370,00 TL ödeme dikkate alındığında davalıya yapılan fazladan bir ödeme olmadığı, bu bakımdan davacının iddiasının yerinde olmadığı, dış perde duvarındaki çatlaklarla ve hidrofor odasındaki ayıpların taşeronun taahhüdünde bulunmayan zemin dolgu işleminden kaynaklandığı, bu isteminin de yerinde olmadığı, bu nedenlerle davacının davasını ispat edemediğinden reddine karar verilmiştir. Bu kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Kapatılan 15.Hukuk Dairesince "İş sahibinin yaptığı dolguların hatalı olması nedeniyle yüklenici ayıplardan sorumlu tutulmamış ise de, yüklenici sonradan oluşabilecek hasarlar ile ilgili uyarı görevini yerine getirdiğini kanıtlayamadığından bilirkişilerden alınacak ek rapor ile bu nedenle davacı-karşı davalının uğradığı zararın tespit ettirilip taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınması" gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmak sureti ile davacı-karşı davalının uğradığı zararlar ek rapor ile tespit ettirilerek asıl davanın 62.068,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı bakımından önceki hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre yerinde bulunmayan davacı- karşı davalı vekilinin tüm, davalı- karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 6100 sayılı HMK’nın 26/1. maddesi hükmünce, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermesi mümkün değildir. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu hüküm emredici nitelikte olduğundan mahkemece ve temyiz halinde Yargıtay"ca kendiliğinden göz önünde tutulması gerekir. Uygulama ve doktrinde buna taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
Somut olayın incelenmesinde asıl davada davacı tarafça fazla ödenen bedel için 58.646,00.-TL hak ediş iadesi, betonarme perdelerin iç yüzeylerinin özellikle birleşim derzlerindeki kusurun giderilmesi için harcanan 12.000,00.-TL, hidrofor odasının kullanılmaz hale gelmesinden dolayı şimdilik 1.500,00.-TL giderin ve zarar bedelinin, izolasyon kusurlarından dolayı 10.000,00.-TL, fabrika sol cephesinde teraslama amacıyla yapılmış olan perde duvarındaki hatalı imalat ve çatlak nedeniyle 2.000,00.-TL, ihtarname masrafı 528,81.-TL damga vergisi cezası ve ferilerinin toplamı olan 97,02.-TL"nin ½"si olan 48,51.-TL olmak üzere toplam 84.723,32.-TL"nin hak ediş tarihlerinden itibaren ticari faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Bu alacak kalemleriyle ilgili talep ıslah suretiyle de artırılmamıştır. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının hidrofor odasına ilişkin talebi 1.500,00 TL iken , 4.472,00 TL’ye, yine perde duvarındaki hatalı imalaat ve çatlağa ilişkin talep 2.000,00 TL iken 46.032,00 TL’ye hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; betonarme perdelerin iç yüzeylerinin birleşim derzlerindeki kusur ve izolasyon kusurları için tayin edilen ve kesinleşen 11,564,00 TL ile hidrofor odası için taleple bağlı kalarak 1.500,00 TL ve fabrika sol cephesinde teraslama amacıyla yapılmış olan perde duvarındaki hatalı imalat ve çatlak nedeniyle taleple bağlı kalarak 2.000,00.-TL’den oluşan toplam 15,064,00 TL ayıp bedeli ile 213.853,60 TL ayıpsız iş bedelinden 15.064,00 TL ayıp giderim bedelinin mahsubu ile hakedilen iş bedelinin 198.789,00 TL olduğu hesaplanarak kanıtlanan ödemenin 202.370,00 TL olması karşısında 3,581,00 TL fazla ödemenin bulunduğu değerlendirilerek 15.064,00 TL ayıp giderim bedeli ile 3.581,00 TL fazla ödeme toplamı 18.645,00 TL üzerinden asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesinden ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalı vekilinin tüm, davalı- karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici yararına BOZULMASINA, 3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinden alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-birleşen dosya davacısı yükleniciye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.