11. Ceza Dairesi 2016/9572 E. , 2019/3551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçu hakkında; Düşme Resmi belgede sahtecilik suçu hakkında; Beraat
Yasemin Eczanesinin sahibi olan sanık ... hakkında, haklarında 14.05.2012 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen doktorların isim ve kaşelerini kullanarak ..., ...... ..., ..., ..., ..., ... ......, ..., ..., ..., ... ............adlarına sahte heyet raporları ve reçeteler tanzim ederek, mevcut heyet raporları üzerinde tahrifatlar yaparak ve bu raporlara istinaden düzenlenen sahte reçeteleri katılan kuruma fatura etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmemesine karşın, tanık olarak bilgilerine başvurulan hastaların sanığın savunmasını doğrulamamaları, dosya içerisinde mevcut bulunan ve katılan kurumun 09.03.2011 tarihli şikayet dilekçesi ile ekindeki Teftiş Kurulu raporlarında atıf yapılan listelere göre iddianamede isimleri belirtilen mağdurlar adına düzenlenen sahte reçete ve tahrifat yapılan sağlık kurulu raporları yönünden, belgeler üzerindeki değişikliklerin sanık tarafından gerçekleştirildiğine yönelik olarak herhangi bir araştırma yapılmamış olması, dosya içerisinde mevcut en son reçete tarihinin 23.03.2007 olduğunun görülmesi ve reçetelerin kuruma hangi tarihlerde fatura edildiği ve ilaç bedellerinin katılana ne zaman ödendiğinin dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.02.2012 tarihli 2012/1445 Esas ve 2013/54 Karar ile 24.09.2013 tarihli 2012/1506 Esas ve 2013/391 Karar sayılı ve benzer kararlarında açıklandığı üzere; resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle, resmi belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır. Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmi belgeyi bilerek kullanmaktır. Bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin veya birkaçının gerçekleştirilmesiyle suçun oluşacağı ve suç tarihinin en son gerçekleştirilen seçimlik hareketin tarihi olacağı cihetle, somut olayda resmi belgede sahtecilik suçu yönünden suç tarihinin suça konu reçetelerin katılan kuruma en son ibraz edildiği tarih, dolandırıcılık suçu yönünden ise reçete bedellerinin katılan kurum tarafından katılana en son ödendiği tarih olacağı gözetilerek suç tarihlerinin ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sahteliği iddia olunan ve dava konusu yapılan reçete ile tahrifat yapılan sağlık kurulu raporları asıllarının dosyaya getirtilmesi, belgeler üzerindeki suça konu değişikliklere ait yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu reçetelerin katılan kuruma ibraz edildiği ve reçete bedellerinin sanığa ödendiği tarihler katılan kurumdan sorulmak suretiyle kesin olarak tespit edilerek suç tarihlerinin ve dolandırıcılık suçu yönünden zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği, son reçete tarihi de dikkate alınarak reçete bedellerinin 01.06.2005 tarihinden sonra sanığa ödendiğinin belirlenmesi halinde, zincirleme olarak işlendiği iddia olunan eylemlerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun yürürlükte bulunduğu dönemde sona erdiği dikkate alınarak, sanığın eylemlerinin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nin 158/1-e maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, anılan suçun 5237 sayılı TCK’nin 66/1-d ve 67/4.maddeleri uyarınca 15 yıllık asli ve 22 yıl 6 aylık uzatılmış zamanaşımı sürelerine tabi olup karar tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmayacağı hususu da dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma neticesinde sanık hakkında düşme ve beraat kararları verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.