Esas No: 2020/4034
Karar No: 2021/5101
Karar Tarihi: 04.11.2021
Danıştay 8. Daire 2020/4034 Esas 2021/5101 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4034
Karar No : 2021/5101
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Defterdarlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya İli, Kepez İlçesi, … Mahallesi eski … sayılı parselin gittisinden olan … ada, … sayılı parselin iadesi ile ilgili olarak 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun reddine ilişkin Antalya Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Batı Antalya Emlak Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 6292 Kanun'un 7. maddesi düzenlemesinde, birinci durumda, tapuda halen davacı adına kayıtlı olan taşınmazın Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüğüne 2/A veya 2/B belirtmesi bulunması veya konulması arandığından, olayda ise davaya konu parselin 1963 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucunda taşlık-çalılık bulunduğu gerekçesiyle Maliye Hazinesi adına tespitlerinin yapıldığı, davacı tarafından bedelsiz iade istemine konu parselin maki tefrik sahasında kalması nedeniyle hak sahipliği ve satışının iptal edildiği, davacı adına tapuya tescilinin yapılmadığı, bedelsiz iadenin düzenlediği birinci durumun gerçekleşmediği, ikinci durumda ise, hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar iade kapsamında olup, dava konusu taşınmazının, hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan dava sonucunda tapusunun iptal edilmediği dolayısıyla bedelsiz iadenin düzenlediği ikinci durumun da olayda gerçekleşmediği, bu durumda, iade istemine konu taşınmaz 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında bedelsiz olarak iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında olmadığından, davacıya bedelsiz iade edilmesine yönelik gerçekleştirilen başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisinin hak sahibi olduğu, mali yükümlülüklerini yerine getirdiği, satış işleminin Anayasa Mahkemesi kararı gereği durdurulduğu, devletin satarak parasını tahsil ettiği taşınmaz için yeniden para talep etmesi ve taşınmazın 2/b kapsamında olmadığının tespitinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 04/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.