MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın babasının vefatından sonra kardeşleriyle hissedar olduğu tarlalar ile ilgili olarak 2009, 2008 ve 2007 yıllarında ... ödemeleri için kardeşlerinden habersiz olarak onlar adına muvaffakatname düzenlediği, özel evrakta sahtecilik suçunu teşkil eden bu eylemine ilişkin soruşturmada ifade vermek üzere adliye koridorunda bekledikleri sırada sanığın kardeşi ..."ya hitaben "Böyle mahkemeye gidip geliyorsun ama ben sana göstereceğim" şeklinde sözler sarfederek tehdit ettiği iddia olunduğu olayda,
Ceza Genel Kurulunun 01.06.1999 tarih ve 10-137/146 sayılı 03.02.1998 tarih ve 6-326/7 sayılı, 04.02.1997 tarih ve 10-12/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin, o olay hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği, sanık hakkında 24/02/2010 tarih ve 2010/7 sayılı iddianame ile kardeşlerinin de hissedar olduğu tarla için doğrudan gelir desteği almak amacıyla kardeşlerinin imzalarını taklit ederek muvafakatname düzenlendiğinden bahisle özel evrakta sahtecilikten dava açıldığı ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığı halde, belirtilen suçun oluştuğundan bahisle verilen görevsizlik kararına dayanılarak açılmayan davadan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı davranılması,


Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.