Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (koca) tarafından; "kusurlu kabul edilmesine" ilişkin gerekçesi ve kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 6.12.2011 günü temyiz eden davalı-davacı R. K. ile vekili gelmedi. Karşı taraf davacı-davalı R. K. vekili Av. .... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davalı-karşı davacı (koca)"nın, daha önce açmış olduğu boşanma davasından 23.12.2008 tarihinde feragat ettiği, tarafların feragatten sonra barışıp biraraya geldikleri ve 2009 yılı Nisan ayına kadar birlikte yaşadıkları, davacı-karşı davalının bu tarihte müşterek evden ayrılıp babası evine döndüğü, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. 23.12.2008 tarihindeki feragatten sonra taraflar barıştıklarına ve birlikte yaşamaya devam ettiklerine göre, bu tarihten önceki olaylar artık boşanma sebebi olmaz. Feragatten sonraki birlikte yaşadıkları süre zarfında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsurları gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davanın ve karşılık boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, her iki davanın kabulü ile verilen boşanma kararı temyize getirilmediğinden, bu husus bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
Boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için; tazminat talep eden tarafın boşanmada kusursuz veya az kusurlu olması, tazminat yükümlüsünün ise tam veya daha fazla kusurlu olması zorunludur. (TMK.m.174) Davalı-karşı davacı koca, daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmiş, feragatten sonra taraflar barışmış ve tekrar biraraya gelip birlikte yaşamışlardır. Feragatten sonraki barışmaları ve birlikte yaşamaları, bundan önceki olaylardan dolayı her iki tarafın da diğerini affettiği veya hoşgörüyle karşıladığı anlamını taşır. Sonrasında da davalı-karşı davacı kocanın bir kusuru kanıtlanamamıştır. Hal böyle iken, feragatten önceki olaylara dayanılarak kocanın daha fazla kusurlu kabul edilip, kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur tespiti, maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2011 (Salı)