22. Hukuk Dairesi 2017/22814 E. , 2019/13527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 19/12/2007-03/04/2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla mesai ücreti alacakları davacı tanık beyanlarına göre haftanın dört günü 08.30-18.30 saatleri arası bir günü ise 08.30-20.00 saatleri arası ara dinlenme dikkate alınarak haftada on bir saat fazla çalıştığı ve dini bayramlar dışındaki tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabulü ile hesaplanmıştır.
Fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığından davacının anılan çalışmaları davacı tanıklarının beyanlarına göre hesaplanmış ise de davacı tanıkları... ve....’ün davalı işyerinde çalışmadığı ve davacının çalışma düzenini bilemeyeceği, davacı ... ...’ın davacının mesai saatlerini bilmediğini beyan ettiği, ...’un ise işyerinde çalıştığını beyan ettiği süreye göre fazla çalışma hesaplanan dönemin tamamında çalışma koşullarını bilemeyeceği anlaşılmış olup ...’un davacıyla birlikte çalıştıklarını beyan ettiği 2011 yılı Nisan ayı ile 2013 yılı Eylül ayı arasıdaki dönem yönünden ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışmanın ispatlandığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-4857 sayılı İş Kanun"unda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmından da faydalanılması ve emsal ücret araştırması sonucunda elde edilen verilerle birlikte, anılan Kurumun resmi internet sitesindeki bilgiler de dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi mümkündür.
Somut olayda, davacı işçi aylık net 3.250,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf davacının brüt 2.098,00 TL ücretle çalıştığını savunmuştur.İşyerinde çalışan davacı ... ücretlerin bir bölümünün banka üzerinden bir bölümünün elden ödendiği beyan etmiştir. Mahkemece davacının ücreti araştırma yapılmaksızın tespit edildiği anlaşılmış olup ücretin yukarıda açıklanan şekilde ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ile Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmındaki bilgilerle belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Ayrıca davalı tarafça bildiren tanıklar dinlenmeksizin karar verildiği ileri sürülmüş ise de davalının ön inceleme duruşmasına katılmadığı gibi kendisine verilen kesin süre içinde tanıklarını bildirerek gereken avansı da yatırmadığının anlaşılmasına göre davalı tanıklarının dinlenmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.