7. Hukuk Dairesi 2014/15755 E. , 2015/3681 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 14/04/2014
Numarası : 2012/478-2014/144
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin 16.04.2009 tarihinden itibaren ve halen davalı şirkete ait özel villalarda butler olarak çalıştığını, son aylık brüt ücretinin 1.720,91 TL olduğunu, işi gereği özel villalara gelen seçkin müşteri ve misafirlerin emrinde günlerce ve haftalarca 24 saat aralıksız olarak çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, işyerinde kural olarak fazla mesai yapılmadığını, ihtiyaç duyulması halinde yapılan fazla mesailerin karşılığının serbest zaman olarak kullandırıldığını ya da fazla mesai ücreti ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tanığı Kadir Yüksel"in beyanıyla davacının her yılın Ekim-Mayıs ayları arasında otelin restoran kısmında kaptan olarak üçlü vardiya sistemi ile çalıştığı, bu dönemde ortalama ayda 3 gün paralı uşak olarak 08:00-24:00 saatleri arasında 16 saat çalıştığı, 2 saatlik ara dinlenme süresi düşüldükten sonra ayda bir hafta 19,5 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmesine rağmen ayda bir hafta yerine her hafta bu şekilde fazla çalışma yapılmış gibi kabul edilerek hesaplama yapılması hatalıdır.
Ayrıca infazda tereddüt oluşturacak şekilde fazla çalışma ücretine hangi tarihten itibaren faize hükmedildiğinin karar yerinde gösterilmemesi de isabetsizdir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.