8. Hukuk Dairesi 2015/4546 E. , 2017/6096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekiil ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin 6398 ada 9 parsel sayılı taşınmazı ve üzerindeki iki katlı binayı satın aldığını ve uzun süreden beri oturduğunu, davalı ... tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılması sonucu ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 18.10.2011 tarih ve 2011/37 Esas-2011/3056 Karar sayılı kararı ile 6398 ada 9 parsel sayılı vekil edeninin satın aldığı ve halen oturduğu evin ve arsanın ortaklığın giderilmesi yolu ile satılmasına karar verildiğini, satılması halinde vekil edeninin telafisi güç zararları olacağını, Yıldırım Belediyesi tarafından vekil edeninin evinin bulunduğu parsel ve paftalar ile o mahalledeki parsel ve paftalar üzerinde yeniden düzenlenme yapılmasına başlandığını açıklayarak 6398 ada 9 parseldeki evin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının davasını yanlış ikame ettiğini, davacının mülkiyetin tespiti davası açabilmesi için kural olarak arsanın paydaşı olması ve ortaklığın giderilmesi davasının tarafı olması gerektiğini, davacının ortaklığın giderilmesi davasının tarafı olmadığını, davacının arsa üzerindeki binayı satın aldığını beyan ettiği 3.kişiye karşı sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği dava açması gerektiğini, davacının dava konusu taşınmazın paydaş olarak dahi maliklerinden olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; açılan davada ..."nin taraf sıfatı olmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazın 3391 ada 1 parsel numarasıyla.....Genel Müdürlüğü adına kayıtlı iken 21.07.2006 tarihinde 5018 Sayılı Yasanın geçici 12.maddesi gereğince ... adına tescil edildiğini, daha sonra Yıldırım Belediyesi tarafından taşınmazın bulunduğu bölgede 3194 Sayılı İmar Kanununun 18.maddesine göre yapılan imar uygulamasında taşınmazın 140,12 m2 lik kısmının 6398 ada 9 parsel numarası ile ... ve diğer hissedarlar adına tescil edildiğini, davacının dava konusu taşınmazda hissesi olmadığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; bozmadan önce; davacının dava konusu taşınmazda hissedar olmadığı 6398 ada 15 parselin davacı adına kaydedilmesi halinde bile, eski 6398 ada 9 parselde malik olmadığından davalılara husumet yöneltilemeyeceği, davacıya yeni verilecek parselin hangi taşınmaza karşılık olacağının belli olmadığı, bu aşamada davalılara mülkiyetin tespiti yönünde dava açılamayacağı gerekçesi ile davalılar aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 19/11/20013 tarihli 2011/675 E. 2012/532 .... sayılı ilamı ile; davacının tespitini istediği iki katlı evin imar uygulaması sonucu hangi ada ve parseller üzerinde kaldığının yerinde yapılacak keşif ile ve teknik bilirkişiler aracılığıyla imar, gerekirse kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle belirlenmesi, hangi imar parseli üzerinde kaldığının krokiye işaret ettirilmesi, bu konuda davacının hukuki yararının olduğunun göz önünde bulundurulması, ortaklığın giderilmesi dosyasının da olayın çözümünde değerlendirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda bozmaya uyma kararı verilerek davanın kabulü ile, 6398 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 21/05/2014 tarihli rapora ekli haritada sarı renge boyalı zemin+1 katlı evin davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, 6398 ada 9 parselin 140,12 m2 yüzölüçümlü olarak arsa vasfı ile, bir kısım hissesi 17.04.2009 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucu davalılar ... ve ... adına, kalan hissesi de 16.06.2009 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucu Maliye Hazinesi adına paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemesince, bozmaya uyma sonucunda davanın kabülüne karar verilmiş ise de ; bozma gerekleri eksiksiz olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece davacı tarafça tanık bildirildiği ve vazgeçme olmadığı halde herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin tanıklar dinlenmemiştir. Mahkemece, her iki tarafın keşfe dayalı delillerinin toplanması, yeniden yapılacak keşifte dinlenmeyen davacı tanıklarının HMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılması, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle tanıkların mümkün olduğunca keşif yerinde dinlenmesi, dava konusu muhdesatın kim tarafından ne zaman meydana getirildiği sorulmak suretiyle bu hususun açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HMK"nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, dava konusu 6398 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin ve tedavüle esas belgelerinin ve ortaklığın giderilmesi dosyasının da olayın çözümünde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılardan ... vekili ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadelerine, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.