Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22588
Karar No: 2016/3548
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/22588 Esas 2016/3548 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava dilekçesinde, bir vakfa ait taşınmazdaki hissenin satış bedeli olan 23.851,31 TL'nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak temyiz edilmiştir. İlgili vakfın tapu kaydında nevi hanesinde “…” yazdığı, dolayısıyla hissedar olanların mutasarrıf olup onların ölümü veya gaipliği halinde taşınmazın vakfa intikal edeceği belirtilmiştir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir. 18. maddesi hükmü gereğince ise; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf
18. Hukuk Dairesi         2015/22588 E.  ,  2016/3548 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Dava dilekçesinde, vakfa ait taşınmazdaki hissenin satış bedeli olan 23.851,31 TL"nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1316 ada 1 ve 7 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderildiği, taşınmazların tapu kaydında nevi hanesinde "... " yazdığı, dolayısıyla hissedar olanların mutasarrıf olup onların ölümü veya gaipliği halinde taşınmazın vakfa intikal edeceği, bu taşınmazlarda hissedar olan ...."nun ölü olduğundan onun hisselerinin satış bedeli olan 23.851,31 TL"nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca; tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir. 18.maddesi hükmü gereğince ise; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davaya konu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1316 ada 1 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında nevi hanesinde "..." yazdığı, taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderildiği, bu taşınmazlarda Anastasyadi kızı ...."nun da hissedar olduğu, adı geçen kişiye daha önce ... Defterdarının kayyım atandığı ancak taşınmazın satılması nedeniyle 07.06.2004 tarihli karar ile kayyımlık kararının kaldırıldığı, ...."nun hissesine düşen taşınmaz satış bedelinin kayyım hisseleri gaip hesabına alındığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/157 Esas 2011/247 Karar sayılı kararına göre ise ...."nun mirasçı bırakmadan öldüğü, tapu kaydında yer alan "... Vakfı"nın mukataalı veya icareteynli vakıflardan olup olmadığının belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Vakıf, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğudur. Başka bir ifade ile vakıf, bir mülkün menfaatlerinin sosyal ve kültürel hizmetlere tahsis edilmek üzere özel mülkiyetten çıkarılarak temlik ve temellükten yasaklanmak suretiyle kamu yararına özgülenmesidir. Bilindiği üzere, icareteynli ya da mukataalı taşınmazların maliki mutasarrıfı değil; vakıf tüzel kişiliğidir. Bu nedenle vakıf malı olan taşınmazların, mutasarrıflarının mirasçı bırakmadan ölmeleri halinde mahlulen vakfına dönmeleri asıldır.
    Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, davaya konu taşınmazın tapu kaydında belirtilen "... Vakfı"nın mukataalı veya icareteynli vakıflardan olup olmadığının yöntemince araştırılması, vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre taşınmazda hissedar ...."nun bir hakkının kalıp kalmadığının, ...."nun ölü veya gaip olup olmadığının, mirasçısının bulunup bulunmadığının hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması gerekir.
    Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine göre; hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, bu taleplerden fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacının ...."nun gaipliğine karar verilmesi yönünde bir talebi de bulunmamaktadır.
    Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, dava konusu taşınmazlara ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmeli, "... Vakfı"nın durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler ...nden istenmeli, kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı, gerektiğinde vakıflar konusunda uzman bilirkişi görüşüne başvurularak rapor alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilip taleple bağlı kalınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltmeyolu açık olmak üzere 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi