12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/3345 Karar No: 2008/5836 Karar Tarihi: 25.03.2008
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/3345 Esas 2008/5836 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/3345 E. , 2008/5836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Dalaman İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/09/2007 NUMARASI : 2006/13-2007/21
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 20.09.2005 keşide ve 20.10.2005 vade tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine geçildiği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçen vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak bononun lehtar hanesinde yapılan düzeltmede keşidecinin imzası olmadığından takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği ve ayrıca imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun incelenmesinde, keşidecisinin A. Ç. olup, lehdarı önce A. Ç. yazıldığı, daha sonra “Ç. ” in üzerinin çizilerek “G.” yazıldığı, ancak bu düzeltmede keşidecinin imza ve onayının olmadığı görülmüştür. Lehdar hanesinde yapılan düzeltme HUMK.nun 298. maddesi hükmü gereğince keşideci tarafından paraf edilmediğinden geçersizdir. Bu durumda bononun lehdarının A. Ç. olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda takip dayanağı bonoda keşideci ile lehdar aynı kişidir. TTK’ nun 585. maddesi hükmüne göre, poliçe keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK.nun 690.maddesi aynı yasanın 585.maddesine yollama yapmadığından anılan madde bonolar için uygulanamaz. Bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez.Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez.Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır. Eğer böyle bir şeyi mutlaka istiyorsa, bu hususu poliçe düzenlemek sureti ile gerçekleştirebilir. Bu durumda, takip dayanağı belge, bono niteliğinde olmadığından, alacaklının anılan senede dayanarak takip yapması mümkün değildir. O halde Mahkemece icra takibinin İİK.nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesi ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden, alacaklının tazminatla sorumlu tutulmaması gerekirken, anılan hususun göz ardı edilerek imzaya itirazın kabulü ile borçlu yararına tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Dalaman İcra Mahkemesi"nin 27.09.2007 tarih ve 2006/13 esas- 2007/21 karar sayılı kararının hüküm bölümünün tazminatla ilgili (2) numaralı bendinin tümünün karar metninden çıkartılması ve kararının düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına mahal olmadığına, 25.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.