Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13616
Karar No: 2015/3674
Karar Tarihi: 05.03.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/13616 Esas 2015/3674 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme tarafından görülen bir davanın sonucunda, davacının ücretlerinin ödenmediğini ve işten ayrıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarını talep ettiği ancak davanın kısmen kabul edildiği belirtilmiştir. Taraflar arasında yıllık ücretli izin alacağına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkeme 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi gereği, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceğini belirtmiştir. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Mahkeme, zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir ve 5 yıllık zamanaşımı süresi 26/02/2011 tarihinde sona ermektedir. Bu nedenle, davalının zamanaşımına uğrayan yıllık izin ücreti alacağı için talebin reddi gerekirken kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise İş Kanunu'nun 59. maddesi ve 4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesi olarak gösterilmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2014/13616 E.  ,  2015/3674 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Konya 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 12/02/2014
    Numarası : 2010/488-2014/82

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 6360 sayılı Yasa gereğince Güvenç Köyü"nün Selçuklu Belediye Başkanlığı"na bağlanması nedeniyle karar başlığında S.. B.."nin davalı olarak gösterilmemesi hatalı ise de, söz konusu hatanın HMK 304 vd maddelerine göre mahkemece her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili, davacının 2006 yılı Ocak ve Şubat ayı ücretlerinin ödenmediğini, davacının bu nedenle işten ayrıldığın ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, ücret ve benzeri alacaklar yönünden geriye dönük 5 yıllık zamanaşımı süresinin mevcut olduğunu, feshin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında yıllık ücretli izin alacağına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59"uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    4857 sayılı Kanundan daha önce yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasada ücret alacaklarıyla ilgili olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı İş Kanunun 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları, Borçlar Kanununun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
    Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihte yürürlükte bulunan Yasaya göre belirlenir. Bu nedenle yıllık izin alacağı yönünden 6098 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden önce iş akdinin son bulması halinde zamanaşımı süresi beş yıl, 01/07/2012 tarihinden sonra son bulması halinde zamanaşımı süresi on yıldır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Somut olayda, davacı 20/03/2013 tarihinde davasını ıslah etmiş, davalı vekili süresi içinde verdiği dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Yıllık izin ücreti alacağı fesih tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, iş sözleşmesi 26/02/2006 tarihinde feshedilmiştir. Buna göre 5 yıllık zamanaşımı süresi 26/02/2011 tarihinde sona ermektedir. Davacı vekili ise ıslah talebini 20/03/2013 tarihinde yaptığına göre davacının kısmi dava ile talep edilen 100,00 TL yıllık izin ücreti alacağı dışındaki yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ıslah ile artırılan yıllık ücretli izin alacağına ilişkin talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi