10. Hukuk Dairesi 2014/3540 E. , 2014/23573 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 9. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.04.2013
No : 2011/845-2013/166
Dava, sigorta primine esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.01.2010 tarihinden itibaren kendisine 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık aylığı bağlanan davacının istemi 07.01.2003–22.08.2005 döneminde davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilen çalışma (zorunlu sigortalılık) süreleri yönünden gerçek sigorta primine esas kazanç tutarının tespitine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılamada, işçilik alacaklarına yönelik İzmir 3. İş Mahkemesi’ne açılan davada verilen ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 18.09.2008 gün ve 27756/23959 sayılı ilam ile onanarak kesinleşen 14.06.2007 tarih ve 1381/363 numaralı ilama dayanılarak davacının asgari ücretin 2,15 katı ücretle çalıştığı benimsenip istem hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalılarla işverenlerin bir ay içinde ödeyecekleri primlerin hesabında, (c) bendi uyarınca idare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamının esas alınacağı öngörülmüştür.
Buna göre, maddenin 2. fıkrasında sayılan istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır. Anılan Kanunda ücretin tanımı yapılmamış olup söz konusu maddenin 1. fıkrasının (a) bendindeki “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. (c) bendi gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim
hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında herhangi bir yazılı belgenin bulunmadığı dava irdelendiğinde, işçilik alacaklarına yönelik kesinleşen karar sonrasında işverence sigortalıya ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenip öngörülen yöntem izlenmeli, buna göre ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın prime esas kazancına dahil edilebileceği dikkate alınarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönemin tümü yönünden işçilik alacakları davasında kesinleşen ücretin esas alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.