16. Hukuk Dairesi 2016/11570 E. , 2019/2138 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 26.03.2019 gün ve saatte temyiz eden .... Köyü Tüzel Kişiliği vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli parsellere komşu taşınmazlar çayır niteliğiyle kişiler adına tespit edildiği ve kesinleştiği halde dayanakları olan kayıt ve belgelerin getirtilip uygulanmadığı, yine taraflar arasında görülen ve sonuçlandırılan Asliye Hukuk Mahmemesinin 1968/92 Esas sayılı dosyasına ait karar örneği bulunduğu halde dosyası getirtilerek, kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadığı, mera tahsis kararının olup olmadığı ilgili mercilerden sorulmadığı belirtilerek; söz konusu kayıt ve belgelerin getirtilmesi, tanık ve yerel bilirkişilerin mera ile ilişkisi bulunmayan komşu köy halkından seçilmek suretiyle taşınmazlar başında yapılacak keşifte, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimler tarafından nasıl zilyet edildiğinin maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, kayıt ve belgeler yerinde uygulanarak bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğunun denetlenmesi; anılan dava dosyasının kesinleşmiş olması halinde taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı göz önüne alınarak kararın dayandığı harita ya da kroki uygulanarak kapsamının belirlenmesi ve bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 116 ada 7 ve 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazların mera vasfıyla sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına, taşınmazların aidiyeti hususunda taraflar arasında Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/92-1982/229 Esas ve Karar sayılı ilamı olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... Köyü vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taraflar arasında görülen Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.10.1982 tarihli ilamında taşınmazın mera olduğunun ve tarafların müşterek kullanımında olacağının hüküm altına alındığı, taşınmazın bir kısmının ayrılarak özel mülkiyete konu edilmesi halinde mera bütünlüğünün bozulacağı gerekçesiyle taşınmazın tamamının mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi dosya kapsamına göre bu sonuca nasıl ulaşıldığı da anlaşılamamaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Mahkemece; komşu taşınmazların tespitine esas alınan tapu yada vergi kayıtlarının tamamı getirtilmemiş, getirtilen bir kısım kayıtlarda taşınmaz başında uygulanmamış, taraflar arasında görülen, temyiz ve karar düzeltme incelemesi sonucunda kesinleşen Asliye Hukuk Mahmemesinin 26.10.1982 tarih 1968/92-1982/229 Esas ve Karar sayılı ilamı ve bu ilamın dayanağı olan harita keşifte uygulanmamış, çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, hükme dayanak olarak alınan fen bilirkişi raporda da bu hususa değinilmemiştir. Diğer yandan bozmadan önce yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi Kazim Özcan tarafından düzenlenen raporda (rapor içeriğinden ekinde harita olup olmadığı anlaşılamamaktadır) çekişmeli taşınmazların söz konusu ilamın dayanağı haritanın kapsamı dışında kaldığının belirtilmesine rağmen mahkemece bu çelişki giderilmeksizin hangi nedenle ilamın kapsamında kaldığının kabul edildiği de anlaşılamamaktadır.
O halde; komşu taşınmazların dayanağı tapu ve vergi kayıtları eksiksiz bir şekilde getirtilmeli, tespit tarihinden geriye doğru dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin tüm stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edilmelidir. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi ile yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa kim tarafından, hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün kamu malı niteliğinde kadim mera olup olmadığı, otu biçilmek suretiyle çayır niteliğinde kullanıldığı iddia edilen bölmünün öncesinde kadim mera olup olmadığı, evveliyatından itibaren mi çayır olarak kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, Asliye Hukuk Mahmemesinin 26.10.1982 tarih 1968/92-1982/229 Esas ve Karar sayılı ilamı ve bu ilamın dayanağı olan harita uygulanmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak ve temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın tamanın ya da bir bölümünün ekonomik amaca uygun olarak çayır niteliğinde ya da mera niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında ve Asliye Hukuk Mahmemesinin 26.10.1982 tarih 1968/92-1982/229 Esas ve Karar sayılı ilamı ve bu ilamın dayanağı olan harita da gösterilen taşınmaz ile eldeki davanın konusunu oluşturan 116 ada 7 ve 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro paftası çakıştırılarak söz konusu ilamın kapsamı içinde kalıp kalmadığı hususlarında rapor düzenlettirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılmalı, taşınmazın dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli, çekişmeli taşınmazların söz konusu ilamın kapsamı dahilinde kalması halinde taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde bulunduğuna göre taşınmazların mera olarak sınırlandırılması gerekiği düşünülmeli, ilam kapsamı dışında kalması halinde ise tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.