22. Hukuk Dairesi 2016/15003 E. , 2019/13510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... işyerinde alt işveren işçisi olarak 06/01/2006-06/06/2014 tarihleri arası çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalıların cevaplarının özeti:
Davalı ... vekili, dava konusu alcakların zamanaşımına uğradığını, davacının mazeret bildirmeksizin devamsızlık yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... Temizlik ve ... Yemekçilik şirketleri vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacının değişen alt işverenler yanında geçen çalışmalarının dava konusu alacaklara etkisi konusunda toplanmaktadır.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları da bu yöndedir .
Alt işverenlerin değişmesi en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukukî sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri halinde, alt işverenler arasında İş Kanunu"nun 6. maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulü gerekir. Bu durumda yeni alt işverenin, devam eden hizmet akitlerini de devraldığı aynı maddede hükme bağlanmıştır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Buna karşın, süresi sona eren alt işverence işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, yapılan fesih bildirimi ile iş ilişkisi sona ereceğinden, işçinin daha sonra yeni alt işveren yanındaki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir.
Somut olayda, davacı 06/01/2006-06/06/2014 tarihleri arasında davalı ... bünyesinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak çalışmıştır.Yukarıdaki açıklamalarda da işaret edildiği üzere davacının davalı ... nezdinde değişen alt işverenlerde geçen çalışmalarının birleştirilebilmesi ancak işyeri devri kurallarına göre mümkün olabilir. İşyeri devrinden söz edilebilmesi için ise, çalışma süresi kesintisiz olmalı ya da bir alt işverendeki çalışma süresinin sona erdiği ve diğer alt işverendeki çalışma süresinin başladığı tarih arasında 10-15 gün gibi makul süreyi aşan çalışma aralıklarının bulunmaması gerekmektedir. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 06/01/2006-31/12/2006 tarihleri arası dava dışı alt işveren ... şirketi nezdinde, 15/02/2007-06/06/2014 tarihleri arası ise kesintisiz şekilde davalı ve dava dışı alt işverenler yanında çalışmasının bildirildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı ... şirketindeki çalışma süresinin sona ermesinden, dava dışı diğer alt işverendeki çalışma süresinin başladığı bildirilen tarihe kadar geçen 1,5 aylık süre değerlendirildiğinde davacının 06/01/2006-31/12/2006 tarihleri arası dava dışı alt işveren ... şirketi yanında geçen çalışması bakımından işyeri devrinden söz edilemeyeceği, bu nedenle mahkemece öncelikle 31/12/2006-15/02/2007 tarihleri arası davacının davalı ... nezdinde çalışıp çalışmadığı hususunun gerekirse tanıklar tekrar dinlenilmek suretiyle aydınlatılmalı, davacının söz konusu dönemde çalışması bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde ise 15/02/2007 tarihinde başlayan çalışmanın yeni bir iş sözleşmesine dayalı olduğu kabul edilerek davacının 06/01/2006-31/12/2006 ve 15/02/2007-06/06/2014 tarihleri arası çalışma dönemlerinin her biri için, o dönem için belirlenen çalışma süresi ve dönemin son bulduğu tarihteki ücret seviyesine göre dava konusu alacaklar hesaplanmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.