Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/27690 Esas 2016/1503 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/27690
Karar No: 2016/1503
Karar Tarihi: 01.02.2016

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/27690 Esas 2016/1503 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık F.U., aynı kasabada ikamet eden kişilerin evine 6136 sayılı kanuna aykırı silahla ateş ederek tehdit etmek suçundan yargılanmıştır. Ancak, katılanların sanığı suçlamalarını kabul etmemesi, delillerin incelenmesi sonucu elde edilen somut kanıtların yeterli olmaması nedeniyle beraat etmiştir. Bununla birlikte, delillerin takdirinde hataya düşülerek mahkumiyet kararları verilmiştir.
Kararda 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri, ayrıca TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarına atıfta bulunulmuştur.
Cezaların niteliği ve niceliği göz önüne alındığında, sanığın mala zarar verme suçuyla ilgili verilen kararın temyiz edilemez olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanığın temyiz talebi reddedilmiştir.
Ancak, tehdit ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde, herhangi bir reddi nedeni olmadığından işin esasına geçilmiştir. Ancak, delillerin takdirinde hataya düşülerek mahkumiyet kararları verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
kullanılan kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1
- 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi
- TCK'nın
4. Ceza Dairesi         2015/27690 E.  ,  2016/1503 K.
  • TEHDİT VE 6136 SAYILI KANUNA AYKIRILIK
  • DELİLLERİN TAKDİRİNDE HATAYA DÜŞÜLMESİ
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 317
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53

"İçtihat Metni"

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin verilen kararda, öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca sanık F.. U.."un tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, aynı kasabada ikamet ettikleri katılanların evine, 6136 sayılı Kanuna aykırı silahla ateş ederek tehdit ettiği iddiasıyla açılan davada; katılanların eve ateş edeni görmedikleri yönündeki beyanları, sanığın aşamalarda üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen savunmaları, sanığın katılanlarla aralarında husumet bulunan ve haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilen şüpheliler S.. E.. ve S.. E.. ile birlikte hareket ettiğinin ortaya konulamaması, olay yerinden ele geçirilen 9 mm çapındaki kovanların, sanığın el koyulan 7.65 çapındaki ruhsatlı silahından ateşlenemeyeceğinin kriminal raporla tespit edilmesi ve sanığın suçun işlendiği 01/01/2013 saat 23.30 sıralarında kahvehanede olduğuna dair tanıklar E.. A.., H.. Y.. ve O.. K.."ın beyanları karşısında, sanığı cezalandırılmasına yetecek somut ve yeterli delil elde edilemediği gözetilerek beraat kararları verilmesi yerine, olaydan yaklaşık on altı saat sonra sanıktan alınan el svabının incelenmesi neticesi sağ avuç içinden çıkan atış artığına dayanılıp, delillerin takdirinde hataya düşülülerek, yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararları verilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık F.. U.."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.