Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/879
Karar No: 2018/5247
Karar Tarihi: 30.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/879 Esas 2018/5247 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı yüklenici şirketle arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi ile konut satın aldığını ancak sözleşme konusu evin teslim edilmediğini ileri sürerek toplamda davalılara ödemesi yapılan 75.000 TL'nın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulü ile davacının alacağının 75.000,00 TL olduğunun tespitine, bu bedelin 53.000,00 TL’nın davalı şirket ile davalı diğer kişiden müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak, hükmedilen bu miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmamasına karar verilmiştir. Bu durum, HMK’nun 297/son maddesi ve fıkrasına aykırılık teşkil etmiştir. Bu sebeple, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kısa bir karar yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakim, kararın gerekçesi ile birbirine uyumlu olarak yazmakla yükümlüdür. HMK'nun 294., 297/2. ve 298/2. maddelerine göre mahkeme, hükmü vererek tefhim etmeli ve hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekmektedir.
13. Hukuk Dairesi         2018/879 E.  ,  2018/5247 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR


    Davacı, davalı yüklenici şirket ile aralarında 6.11.2005 tarihinde imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi ile 72.000 TL bedelle konut satın aldığını, 32.000 TL peşin ödediğini, geri kalan 40.000 TL için 35 adet değişik vadeli senetler verdiğini, bir kısım senet bedellerinin davalı şirketin hesabına yatırıldığını, ancak şirket temsilcilerinin sözleşme konusu evi yapmaktan kaçındığını, 6.6.2007 vade tarihli 18.000 TL bedelli senedin ciro ile davalı ...’ya devredildiğini ve banka tarafından gönderilen protesto sonucu 6.000 TL ödeme yaptığını, geri kalan kısım yönünden başlatılan icra takibi sonucu 5500 TL ödeme yaptığını ve geri kalan kısım yönünden davalı ...’a lehdar kısmı boş bırakılan senetler imzalayarak verdiğini, verilen bu senetlerin diğer davalı ... tarafından tahsil için bankaya verildiğini ve sadece iki adet senet bedelinin ödenmediğini, bedeli ödenmesine rağmen dava konusu evin teslim edilmediğini ileri sürerek toplamda davalılara ödemesi yapılan 75.000 TL’nın davalılardan müteselsilen tahsiline, 28.2.2009 vadeli 300 TL bedelli ve 28.3.2009 vadeli 300 TL bedelli senetlerin ödenmemesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davanın reddini dilemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacının alacağının 75.000,00 TL olduğunun tespitine, bu bedelin 53.000,00 TL’nın davalı .... . Mob. Dek. San.Tic. Ltd. Şti. ile davalı ..."ndan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 21.400,00 TL"nın davalı .... Mob. Dek. San.Tic. Ltd. Şti., davalı ... ve davalı ..."dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bu bedelin 9.900,00 TL bakımından davalı ..."inde sorumlu olduğu gözetilerek 9.900,00 TL"nın müteselsil sorumluluk kapsamında davalı ..."den tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir. Somut uyuşmazlıkta, kısa kararda, hükmedilen alacağa faiz işletilmesine yönelik karar verilmemiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; davanın kabulüne (davacının tüm alacağının bu dava kapsamı itibariyle 75.000 TL olduğu tesbitine) 53.600,00 TL"nin davalılar ... . Mob. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... Kozoğlandan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, hükmedilen bu miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına şeklinde hüküm tasis edilmesi HMK."nın 297/son maddesi ve fıkrasına aykırılık teşkil etmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkinin oluşturulması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi