13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/107 Karar No: 2019/5190 Karar Tarihi: 01.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/107 Esas 2019/5190 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçu işleyen sanığın çaldığı telefonu satması üzerine suça konu telefonun iyi niyetli bir üçüncü kişide bulunarak müştekiye iadesinin sağlandığını belirtir. Mahkeme, Y.C.G.K.'nın belirttiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığına dikkat çeker. Sanığın bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğini belirtir. Satın alanın iyiniyetli olduğuna ve hakkında TCK\"nın 165. maddesinden işlem dahi yapılmadığına göre, iyiniyetli olduğu kabul edilmesi gerektiğine karar verir. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ve TCK 168/1. maddesi gereğince 1/2 oranından fazla indirim yapılması gerektiği belirtilir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 165, 168/
13. Ceza Dairesi 2019/107 E. , 2019/5190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın çaldığı telefonu sattığı kişiyi göstererek suça konu telefonun iyi niyetli üçüncü kişide bulunarak müştekiye iadesinin sağlandığı anlaşılmakla dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K."nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satın alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur. Somut olayda, satın alan hakkında TCK"nın 165. maddesinden işlem dahi yapılmadığına göre, iyiniyetli olarak kabul edilmesi gereken satın alana ödediği paranın da iade edilirse sanığın telefonu sattığı kişiyi söyleyerek iade sağlandığında etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceği için TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı hâlde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ve TCK 168/1. maddesi gereğince 1/2 oranından fazla indirim yapılması gerekirken hatalı olarak 1/2 oranında indirim uygulanması, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, sanık hakkındaki anılan uygulama bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık ...’nın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 01/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.