13. Hukuk Dairesi 2015/36676 E. , 2018/5243 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 5.06.2010 tarihinde imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi ile daire satın aldığını, sözleşmede teslim süresi 2012 Aralık ayı olarak kararlaştırılmasına rağmen taşınmazın geç teslim edildiğini, davalı şirket yöneticisi tarafından gönderilen ihtarname üzerine inşaatın bulunduğu alana gidildiğinde davalı tarafından verilen matbu tespit tutanağına 15 kalem işte eksiklik olduğunun belirtildiğini, bu eksiklikler giderilmeden davalı tarafından tekrar ihtarname gönderilerek dairenin teslim alınması ve sözleşmenin aslının iade edilmesi ve iade edilmediği takdirde dairenin teslim edilmeyeceğinin beyan edildiğini, bu hususta tanıklar huzurunda tutanak düzenlendiğini, davalıya 03.02.2014 tarihinde ... 2. Noterliği’nce keşide edilen ihtarname gönderilerek eksik ve ayıplı ilerin giderilmesi ile cezai şart niteliğinde kabul edilen kira alacağının ödenmesinin ihtar edildiğini, dairenin eksik ve ayıplı işler giderilmeden 13.2.2014 tarihinde teslim edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla banyo ve tuvaletlere asma tavan yapılmaması nedeniyle 900,00 TL, ilgili yönetmelik gereği bulunması gereken ısı pay ölçer sistem ve termostatik vana takılmaması nedeniyle 1.200,00 TL, pencere korkuluklarının duvara monte edilmesi gerekirken pervaza monte edilmesi nedeniyle 500,00 TL, daire içinde laminat parkeler hatalı döşendiği için 300,00 TL, doğalgaz mutfak iç tesisat projesinin onaylatılmaması nedeniyle yapılan masraf karşılığı 150,00 TL, teslim tarihinde önceki dönem için site yönetimi tarafından talep edilen 1.249,00 TL, ile geç teslim nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedeli karşılığı hesaplanan 5.809,00 TL olmak üzere toplamda 9.888,00 TL zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.347,36 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan satın aldığı dairenin geç teslim edilmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedeli ve site yönetimi tarafından teslimden önce talep edilen aidat bedeli ile eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle uğradığı zararın tazmini amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı tarafından dairenin bulunduğu bölgeye 2012 yılı sonu doğalgaz verilmeme ihtimali bulunduğundan dairede kaloriferlerin yanmamasına bağlı olarak döşenecek parkelerde oluşacak deformasyonu engellemek amacıyla parke döşeme işinin 2013 yılı mayıs ayına bırakılmasını yazılı olarak talep ettiğini ve bu hususta belge düzenlenerek imzalandığını, davacıya dairenin teslime hazır olduğu bildirilerek 28.8.2013 ve 25.11.2013 tarihinde mesaj, 9.10.2013 tarihinde yazı ve 7.2.2014 tarihinde de noter tarafından düzenlenen ihtarname gönderilerek daireyi teslim almaya davet edilmesine rağmen süresinde teslim alınmadığını, dairenin geç teslim edilmesinin davacının kusurundan kaynaklanması nedeniyle kira kaybı alacağı ve site yönetimi tarafından talep edilen aidat bedelini talep edemeyeceğini, Bayındırlık Bakanlığı tarafından ısı pay ölçer ile ilgili çıkarılan yönetmeliğin 2012 yılında yürürlüğe girdiğini, davaya konu taşınmazın projesinin ise 2010 tarihli olduğundan projesinde yer almadığını ve teslim edilen konutta eksik ve ayıplı imalat bulunmadığını beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın 9.347,36 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; hem bilirkişi, hem mahkemece, taraflar arasında dairenin geç teslimine ilişkin dosyaya sunulan ihtarnameler, tutulan tutanaklar, gönderilen yazı ve mesajlar ile davalının bilirkişi raporuna itirazında da aynen belirttiği gibi cevap dilekçesinde savunma olarak ileri sürdüğü hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda verilen karar eksik incelemeye dayalı olup varılan sonuç hatalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece, tarafların tüm iddia ve savunmalarını karşılar şekilde taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yetersiz rapora dayalı olarak eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.