Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1491
Karar No: 2015/131
Karar Tarihi: 15.01.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/1491 Esas 2015/131 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketle davacı arasında gerçekleştirilen iş sözleşmesi kapsamında yapılması gereken işlerin tamamlanmasına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davalı şirketin defterlerine göre davacının 54.950,84 TL borcu olduğu, teknik heyet raporuna göre ise davacının davalıya 190.605,18 TL borcu olduğu belirlenmiştir. Ancak mahkemenin bu borcu göz önünde bulundurarak davanın reddi hükmü yanlıştır çünkü bu hesaplara göre davacının davalıya borcu 131.547,53 euro yani 247.121,02 TL’dir. Takipte kötüniyetin kanıtlanmadığı için davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması gereksizdir. 6762 sayılı TTK’nın 84. maddesinde, kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterler içeriğinin sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılacağı hükmü getirilmiştir. Devamında da kanuna uygun olarak tutulan defterlerde sahibi lehine olan kayıtların dahi aleyhte kayıtlar gibi muteber olup birbirlerinden ayrılamayacağı belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2014/1491 E.  ,  2015/131 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ve Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:


    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Hükme esas alınan hukukçu, mali müşavir ve inşaat mühendisinden oluşan 29.08.2012 havale tarihli rapor ile 12.04.2013 havale tarihli ek raporda davalının defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 54.950,84 TL alacaklı olduğu, teknik heyetçe hazırlanan rapor ve davalının dava dışı taşerona tamamlattığı işlerle ilgili belge ve tutanaklara itibar edilmesi halinde davacının davalıya 190.605,18 TL borçlu olduğu, eksik ferforje imalât ve işçilik tutarının birleşen davalının defter ve kayıtlarındaki davacı alacağından mahsubu halinde davacı alacağının 247.121,02 TL’ye isabet ettiğini belirtmişlerdir. Sözleşmeler, işin yapıldığı ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan ve somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 84. maddesinde, kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterler içeriğinin sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılacağı hükmü getirilmiştir. Devamında da kanuna uygun olarak tutulan defterlerde sahibi lehine olan kayıtların dahi aleyhte kayıtlar gibi muteber olup birbirlerinden ayrılamayacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu ve ek raporundan davalı defterlerinin kapanış kayıtları olmadığından sahibi lehine delil niteliğini haiz olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı defterlerinde az yukarıda belirtilen davacıyı alacaklı gösteren bendin dışında bunu hükümden düşürecek bir kayıt da bulunmamaktadır.
    Teknik heyet, yaptığı hesaplamada dava dışı taşeron ile davalı arasında davacının eksik bıraktığı işlerin tamamlanmasıyla ilgili fatura, sözleşme ve kayıtlara dayanmış ise de; özel nitelikteki bu belge ve kayıtların her zaman temini mümkün olduğundan az yukarıda belirtilen davalı defterlerindeki aleyhine olan kayıtların aksini kanıtlayıcı nitelikte olmadığının kabulü zorunludur.

    Bu durumda mahkemece 6762 sayılı TTK’nın 84. maddesinin 1. cümlesi gereğince defterindeki aleyhine kayıtlar kendisini bağladığı ve aksi yasal delillerle kanıtlanamadığından bilirkişi ek raporunda belirtilen davacının eksik bıraktığı ferforje imalât ve işçilik tutarı bedeli indirildikten sonra kalan 131.547,53 euro karşılığı 247.121,02 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamıştır.
    Öte yandan İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. fıkrasında takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi halinde alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre red veya hükmolunan meblağın %40’ından aşağı olmayan uygun bir tazminata mahkum edileceği hükmü konulmuştur. Bu hükmün gereğince itirazın iptâli davasının reddi halinde alacaklının inkâr (kötüniyet) tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takipte haksızlığın yanında kötüniyetli olması ve diğer tarafın da tazminat talebinde bulunması zorunludur. Eldeki davada davalı davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması talebinde bulunmadığı gibi alacaklının takipte kötüniyetli olduğu da dosya kapsamına göre kanıtlanamamıştır. Bu halde mahkemece koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil edilen davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğinin 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi