Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/27312 Esas 2016/1441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27312
Karar No: 2016/1441
Karar Tarihi: 28.01.2016

Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/27312 Esas 2016/1441 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanıklardan birinin tehdit ve hakaret suçlarını işlediğini tespit ederek mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı sonrasında TCK'nın 53. maddesinin (b) bendindeki \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresi iptal edilmiş ve hükümlünün hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak bu haklarının yoksun bırakılması uygulaması da engellenmiştir. Bu nedenle, yerel mahkeme kararı, TCK'nın 53. maddesinin uygulamasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak düzeltilmiştir. Kanun maddesi: TCK'nın 53. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2013/27312 E.  ,  2016/1441 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanık ...’in tehdit ve hakaret eylemlerine ve yükletilen suçlara yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık D.. K.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümlerde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.