Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/2212
Karar No: 2021/4427
Karar Tarihi: 04.11.2021

Danıştay 7. Daire 2018/2212 Esas 2021/4427 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2212
Karar No : 2021/4427

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Petrol Ürünleri Pazarlama ve Taşımacılık Limited Şirketi'nin 2000 ve 2001 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin akaryakıt tüketim vergileri, vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizlerinden oluşan borçlarının adı geçen Şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu ödeme emrinde yasal takibe dayanak olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinin birlikte yazıldığının görüldüğü, söz konusu maddelerin kamu alacağının konusu ve niteliği, sorumluluk esasları yönünden birbirinden farklı düzenlemeler içerdiği, kanuni temsilciler yönünden 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi, sadece vergi borçlarını kapsayan bir kusur sorumluluğu getirmişken; 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, vergi dışındaki kamu borçlarından ötürü bir kusursuz sorumluluk halinin düzenlendiği, bu durumda, kanuni temsilcinin hangi maddeye göre takip edildiği bilinmeden, hangi kamu alacağından ve ne şekilde sorumlu tutulduğunun da belirlenemeyeceği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, yasal düzenlemeler ile idari işlemlerin herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını da kapsadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri üzerinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinin birlikte yazılmasının, ödeme emrinin kanuni temsilci sıfatıyla düzenlendiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı ve işlemin iptal sebebi olarak görülemeyeceği; dosyanın incelenmesinden asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin 2011 yılında ilanen tebliğ edildiği, 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde davacıya ödeme emri tebliğ edilmediği, ayrıca, 6183 sayılı Kanun'un 103. maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen hallerden birinin de mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, 03/01/2017 tarihinde tebliğ edilmek suretiyle tahsil zamanaşımına uğrayan alacak için davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 6183 sayılı Kanun'un 103. maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen sebeplerin dava konusu olayda gerçekleştiği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi