11. Hukuk Dairesi 2018/4578 E. , 2019/5979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/05/2017 tarih ve 2015/341 E- 2017/186 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/05/2018 tarih ve 2017/1691 E- 2018/555 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının "LE GO Fuar Stand Hizmetleri" başvurusunun ilanı üzerine müvekkilinin "GO" esas unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa müvekkilinin önceki tarihli markaları ile dava konusu markanın 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi yönünden iltibas yaratacak şekilde benzer olduğunu, dava konusu marka ile müvekkili markasının esas unsurunun “GO” ibaresi olduğunu ve davaya konu LE GO ibareli markada da söz konusu esas unsurun aynen kullanıldığını, “LE GO Fuar Stand Hizmetleri+Şekil” ibareli markanın müvekkili markası ile iltibas yaratacağının kuşkusuz olduğunu, davalı yana ait 2014/15559 sayılı marka başvurusunun kötü niyetli de olduğunu, ileri sürerek 25.06.2015 tarihli 2015-M-5789 sayılı YİDK kararının iptali ile 2014/15559 sayılı “Le Go Fuar Stand Hizmetleri+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzerlik bulunmadığını, davacının tanınmışlık iddiasının gerçek dışı olduğunu, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının 2014/15559 başvuru nolu "LE GO Fuar Stand Hizmetleri" ibareli markayı 35 ve 20. sınıf mal ve hizmetler yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu, davacının bu başvuruya "GO LOGISTICS+ŞEKİL" ibareli, "GO A.C. ÖZDEMİR COMPANY" ibareli markalarını mesnet göstererek itiraz ettiği, davacı markasının esaslı unsuru olan GO kelimesi, davalının “LE GO” ibareli markasında aynen ve kül halinde yer almasına rağmen markanın sadece bu ibareden oluşmadığı, LEGO şeklinde okunan davalı markasının, davacı markası karşısında yeterli düzeyde farklılaştığı, markanın gerek sözcük gerekse kelime unsuru ile birlikte yarattığı bütünsel algının davacı markasından oldukça uzak olduğu, her ne kadar taraf markalarının emtia listeleri 35. sınıf bakımından aynı/aynı tür hizmetlerden oluşmaktaysa da 2014/15559 sayılı davalı markası ile davacının 2002/21178 sayılı markası arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında bağlantı kurma ihtimali kapsamında “benzerlik” ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, davacının markasının tanınmışlığını ve davalı başvurusunun kötüniyetle yapıldığı iddiasını ise ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/09/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, marka başvurusuna itirazın reddine ilişkin TPMK YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil kapsamları arasında benzerliğin yanı sıra, markalara konu ayırt edici unsurlar da benzer olmalıdır. Ayırt edici unsurlar ise benzerlik yönünden görsel, işitsel ve kavramsal unsurları itibariyle değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, marka ortalama tüketici kitlesinin genel bakış açısına göre renk, şekil ve yazı unsurları yönünden bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Şayet markada birden fazla asıl ve ayırt edici unsur bulunuyor ise her bir unsur yönünden de ayrıca değerlendirme yapılmalıdır.
Somut olayda, davalı markasının tescil kapsamı ile davacının itiraza gerekçe markalarının tescil kapsamlarının aynı olduğu hususunda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Davalı başvurusuna konu marka “LE GO Fuar Stand Hizmetleri” unsurlu olduğu ve markanın ayırt edici unsurlarından birinin de “GO” ibaresi olduğu, davacının itiraza gerekçe markaları ise “GO LOGISTICS” ve “GO A C.ÖZDEMİR” unsurlarından oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda, markayı görsel, işitsel ve şekil unsuru yönünden bir bütün olarak değerlendirmesi gerekirken sadece “markanın LEGO” olarak okunduğu ve bu haliyle markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa Dairemizin 09.12.2013 tarih ve 7768-22447 sayılı içtihadında da isabetle vurgulandığı üzere, tek başına markanın sesçil unsuru dikkate alınarak markalar arasında benzerlik incelemesi yapılamaz. Ortalama tüketici kitlesi, birlikte yazılmasında özel ve yeni bir anlam ortaya çıkmadığına göre, markaya konu işareti gördüklerinde “LE” ve “GO” ibarelerini ayrı ayrı değerlendirecek, davacı şirket adına önceden tescilli “GO” ibareli markalar ile davalı başvurusuna konu marka arasında bağlantı bulunduğunu düşüneceklerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair kararın onanmasını doğru bulmadığımdan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.