16. Hukuk Dairesi 2016/5043 E. , 2019/2123 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmaza komşu olan 144 ada 51 sayılı mera parseline ait, kesinleşme durumunu da belirtecek şekilde kadastro tutanağının onaylı örneği ile tespiti kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan özel sicil kaydının, hükmen kesinleşmiş ise mahkeme ilamının onaylı örneğinin, davalı ise dava dosyasının getirtilerek dosyasına konulması; bundan sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif yapılması; keşif sırasında taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığının, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında denetlemeye elverişli ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 144 ada 64 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili yapılan kadastro tespitinin iptaline, kadastro tutanağındaki miktarı aynı kalmak şartıyla, vasfı değiştirilerek "Çayır" vasfı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 144 ada 64 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan mera parseline doğru, gerek mera parselinin eğimi ve gerekse sınırlarındaki hark nedeni ile genişleme imkanının bulunmadığı, toprak yapısı ve bitki örtüsü itibarı ile komşularında bulunan mera parselinden tamamen farklı olduğu, her ne kadar keşif sırasındaki mahkeme gözlemindeki bir kısım hususlar ile ziraatçı bilirkişi kurulu tarafından derc edilen hususlar arasında kısmi çelişki mevcut ise de, ayrıntılı ve gerekçeli üçlü ziraatçı bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda mahkeme gözlemindeki söz konusu bir kısım hususların tartışılarak çelişkinin rapordaki sonuca varıldığı anlaşılmakla bilirkişi kurulu raporuna itibar edildiği, davacının eklemeli olarak zilyetliğinin 50 yılı aştığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Çekişmeli taşınmazın dört tarafı mera vasfıyla tespit edilip kesinleşen aynı ada 51 parsel sayılı taşınmaz ile çevrili olduğu gibi, keşif sonucu düzenlenen 29.06.2015 tarihli zirai bilirkişi kurulu raporunda, çekişmeli taşınmazın çayır vasfında olduğu ve komşu mera parseli ile toprak yapısı, bitki örtüsü ve eğim bakımından farklılık arz ettiği ve aralarında doğal olarak tepe, yamaç ve dere şeklinde ayırıcı unsurlar bulunduğu belirtilmiş ise de aynı rapora ekli olup, dava konusu taşınmaz ile komşu mera parselini bir arada gösterir fotoğrafların incelenmesinde, mera parseli ile dava konusu taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunmadığı, 15.07.2015 tarihinde taşınmaz başında yapılan keşifte tutanağa derc edilen, çekişmeli taşınmaz ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunmadığı, bitki deseni toprak yapısı ve eğim açısından davaya konu parsel ile komşu mera parselinin birbirine büyük oranda benzediği yönündeki hakim gözleminin de söz konusu fotoğraflardaki görüntülerle örtüştüğü, bu haliyle dava konusu taşınmazın öncesinin mera olduğu anlaşılmış olup, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.