Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/20755
Karar No: 2011/20254

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/20755 Esas 2011/20254 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı koca başka bir kadınla yaşadığı için boşanma davası açmış ancak mahkeme kararıyla davalı kadından kaynaklanan maddi bir hadisenin olmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını belirtmiştir. Bu madde gereğince, tamamen kusurlu eş de boşanma davası açabilir ve yararına boşanma hükmü alabilir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin tamamen kusurlu eşin kendi eylemiyle bir hak elde edemeyeceği temel hukuk ilkesine aykırı olduğu ve kendi tarafından tek taraflı iradeyle boşanma olgusunu ortaya çıkarabileceğini düşünmek gerektiğinin altı çizilmiştir. Böyle bir durumda, boşanma isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı olmadan evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar ve sonrasında mademki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Ancak, az da olsa kusuru bulunan tarafın dava hakkı bulunmakla birlikte, boşanma kararı verilebilmesi için davalının az kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi gereklidir. Mevcut olayda, evlilik birliği davacının tutum ve davranışlarından kaynaklı olarak temelinden sarsılmıştır ve davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu sebeple, mahkeme kararı bozulmuş ve davacının temyiz itirazları incelenmemiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesi, az kusurlu eşin karşı çıkması hakkının kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocukları için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.
2. Hukuk Dairesi         2010/20755 E.  ,  2011/20254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Van Aile Mahkemesi
    TARİHİ :12.7.2010
    NUMARASI :Esas no:2009/520 Karar no:2010/569

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Toplanan delillerden davacı kocanın başka bir kadınla yaşadığı boşanmaya neden olan olaylarda davacı kocanın tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına, davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir hadisenin varlığı da kanıtlanmamıştır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşulları oluşmamıştır.
    Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)
    Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2011 (Salı)

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi