3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10191 Karar No: 2019/10784 Karar Tarihi: 16.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/10191 Esas 2019/10784 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir park yeri meselesinden çıkan tartışmada sanığın hüküm giydiği davada, hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet kararı verilerek Anayasa'nın 141. ve 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranıldığını ve TCK'nin 3. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi de nazara alınmadan TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin tartışılmadan uygulanmamış olması nedeniyle kararı bozmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri Anayasa'nın 141., 5271 sayılı CMK'nın 34 ve 223, 230., TCK'nin 3. ve 29. maddeleridir.
3. Ceza Dairesi 2018/10191 E. , 2019/10784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek olan hükmün, açıklanmasına karar verilen yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması, 2) Tarafların beyanları ve dosya kapsamından taraflar arasında park yeri meselesinden çıkan tartışmada, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih, 2002/4 - 238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle TCK"nin 3. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi de nazara alınarak TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (1/4) oranda uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.