Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/662
Karar No: 2019/5165
Karar Tarihi: 28.03.2019

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/662 Esas 2019/5165 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların hırsızlık suçundan mahkumiyetleri, cezaları ve yapılan yargılama süreci üzerine verilen bir mahkeme kararı incelenmiştir. İlk derece mahkemesince sanıkların TCK'nın 142/2-h, 143/1, 62/1, 116/4, 119/1-c ve 151/1 maddeleri uyarınca hapis cezaları ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Sanık ...'in cezası ertelenirken, sanık ...'ı ise adli para cezası ile cezalandırılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, sanıkların istinaf başvurularında mala zarar verme suçuna yönelik hükümlerin kesinleştiğini tespit etmiştir. Ancak, Yargıtay 13. Ceza Dairesi, kararın bozulmasına karar vermiştir. Bu sebeple mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h, 143/1, 62/1, 116/4, 119/1-c ve 151/1 maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nın 288, 289, 294, 298 ve 302/2 maddeleri
13. Ceza Dairesi         2019/662 E.  ,  2019/5165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ... hakkında ilk derece mahkemesi olan Sakarya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28.04.2017 tarih, 2017/96 esas ve 2017/223 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca, 5 yıl 22 ay hapis cezası, TCK’nın 116/4, 119/1-c ve 62/1. maddeleri uyarınca, 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası, TCK’nın 151/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca, 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, sanık ...’in ise; TCK"nın 142/2-h, 143/1, 62/1 maddeleri uyarınca 5 yıl 22 ay hapis cezası, TCK’nın 116/4, 119/1-c, 62/1 maddeleri gereğince 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezanın TCK 51. maddesi uyarınca ertelenmesi ile 2 yıl denetim süresine tâbi tutulması, TCK’nın 151/1, 62/1, 52/2 maddeleri gereğince 100 gün adli para cezası karşılığı 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık ... müdafii ile sanık ... müdafinin istinaf başvurusu sonrası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 30.06.2017 tarih, 2017/1672 esas ve 2017/1764 sayılı kararı ile mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurularının kesin nitelikte olması nedeniyle ön incelemeden reddine, hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde hukuka aykırılığa rastlanılmadığından esastan reddine karar verildiği, kararı sanık ... müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz ettikleri, Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 05.06.2018 tarih 2017/6003 esas ve 2018/8916 karar sayılı ilamı ile sanık ... müdafinin temyiz isteminin CMK’nın 298. maddesi uyarınca reddine, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi yerinde görülerek TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca mağdurun kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığının sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesi’nin mağdura kısmi iadeye ... gösterip göstermediğini sorduğu, mağdurun kısmi iadeye ... göstermediği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 17.08.2018 tarih, 2018/2096 esas ve 2018/1982 karar sayılı kararı ile mezkûr hükümlerde ve hükümlere esas alınan hukuki işlemlerde bozma sonrası tesis olunan kovuşturma işlemleri ile hukuka aykırılıklar ortadan kaldırıldığından ve hukuka aykırılıkların ortadan kaldırılmasından sonra başkaca mezkûr hükümlerin kaldırılmasını gerektirir esasa müessir hukuka aykırılıklara rastlanmadığından, vaki istinaf başvurularının CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, sanıklar hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin 30.06.2017 tarih ve 2017/1672 esas, 2017/1764 karar sayılı ilâm ile kesinleştiğinin tespitine karar verildiği, söz konusu karara karşı sanık ... ve müdafii ile sanık ...’nın temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
    5271 sayılı CMK"nın “Temyiz nedeni” başlıklı 288. maddesi uyarınca;
    (1) Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır.
    (2) Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.""
    Aynı Kanun’un “Hukuka kesin aykırılık hâlleri” başlıklı 289. maddesi uyarınca;
    “(1) Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:
    a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
    b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
    c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
    d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
    e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
    f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
    g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.
    h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
    i)Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.”
    “Temyiz başvurusunun içeriği” başlıklı 294. maddesi uyarınca;
    “(1)Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.
    (2)Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.”
    “Temyiz isteminin reddi” başlıklı 298. maddesi uyarınca;
    “Yargıtay, süresinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder.""
    Nihayet “Temyiz isteminin esastan reddi veya hükmün bozulması” başlıklı 302. maddesi uyarınca;
    “(1) Bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünün Yargıtayca hukuka uygun bulunması hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir.
    (2) Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilâmda ayrı ayrı gösterilir.
    (3) Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan bütün diğer hukuka aykırılık hâlleri de ilâmda gösterilir.
    (4) Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur.
    (5) 289 uncu Madde hükümleri saklıdır.”
    Yukarıda özetlenen mevzuat hükümleri uyarınca, istinaf sonrası temyiz incelemesi sebebe bağlı olup hukuksal denetimle sınırlıdır. Temyizde kural olarak maddi vaka denetimi, diğer bir ifadeyle sübut denetimi yapılamaz.
    Sanık ... ve müdafii temyiz dilekçelerinde ceza miktarının yüksek olduğuna, atılı suçun işlendiği somut delil olmadığına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik beyanda bulunmuşlar, hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanmasına yönelik herhangi bir sebep göstermemişlerdir.
    Aynı şekilde sanık ...’nın 21.11.2018 tarihli temyiz dilekçesinin de böyle bir suça karışmadığına yönelik olduğu ve bu talebin de somut bir hukuki sebep içermediği anlaşılmıştır.
    Dairemize göre, her iki temyiz talebinin de hükmün hukuki yönüne ilişkin bir sebebe dayanmaması sebebiyle, CMK’nın 288, 294 ve 298. maddeleri uyarınca temyiz istemlerinin reddi gerektiği açıktır.
    Ancak; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, Dairemizin bozma kararına sonrasında istinabe yoluyla mağdura kısmi iadeye ... gösterip göstermediğini sorduğu için, eylemli uyma ve yeni hükmün söz konusu olduğu, mağdurun ... göstermemesi üzerine, istinaf mahkemesinin bozma öncesi vermiş olduğu kararına atıf yaparak bu kararın kaldırılmasını gerektirir bir sebep bulunmadığını ve 30.06.2017 tarihinde kararın kesinleşmiş sayılması gerektiğinin tespitine karar verdiği ve işbu kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Dairemize göre, bozulmakla hüküm ortadan kalktığı için hükmün yeniden kurulması yerine, bozmadan önceki hükmün kesinleştiğinin tespitinin yapılması, CMK’nın 289/1-g maddesi uyarınca kesin hukuka aykırılık hâli olarak kabul edilmelidir. Temyiz talebinde bu sebebe dayanılmamasına rağmen, istinaf mahkemesi kararının anılan maddenin âmir hükmü uyarınca bozulması gerekir.
    Bu itibarla; sanıklar ... ve müdafii ile ...’nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, CMK’nın 302/2 maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, kararın ve bozma kararının niteliği itibariyle dosyanın CMK’nın 304/2 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine, 28/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi