Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.11.2011 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı H. K. vekili Av. .... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı J. K. ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacının her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-davalı kadının ziynet eşyalarına yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Davalı-davacı koca 20.11.2008 tarihli celsedeki beyanında ziynet eşyalarının bir kısmını tatiller için, bir kısmını davacı-davalının şahsi ihtiyaçları için, bir kısmını da araç taksitleri için bozdurduklarını belirttiğinden bu beyan değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda l. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 825.00 TL. vekalet ücretinin H."dan alınıp J."ye verilmesine, aşağıda yazılı harcın H."ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Jibek"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.29.11.2011 (Salı)
KARŞI OY YAZISI
Davalı, ziynet eşyalarının nikah töreninden sonra elinden alındığı ve kayınvalide tarafından saklandığını ileri sürmüş; bozdurulan altınların ise sünnette çocuğa takılan altınlar olduğunu belirtmiştir. Kocanın beyanının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Kadında olan ispat yükü kocanın beyanına göre yer değiştirmiş değildir. Kadın ziynetlerin varlığını ve elinden alındığını usulünce kanıtlayamamıştır. Hükmün, bu nedenle bütünüyle onanması gerektiğini düşünüyoruz ve sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.