15. Ceza Dairesi 2017/12029 E. , 2020/2316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına ve araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına ve araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tebligat Kanununun 11. maddesine aykırı olacak şekilde, şikayetçi kurumun vekili yerine asile yapılan tebliğ usulsüz olup öğrenme üzerine temyizin süresinde olduğu ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olup davadan haberdar edilmemesi nedeniyle davaya katılma hakkını elde edememiş şikayetçinin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi gereğince yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine dair 12.03.2016 tarihli ek karar kaldırılmasına, 5271 sayılı CMK" nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ..."ın ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğu, sanık ..."ın da burada kalfa olarak çalıştığı ve eczanenin tüm işleri ile ilgilendiği, her iki sanığın birlikte suç işleme kararlarının icrası kapsamında bu eczaneden daha önce ilaç almış olan mağdurlar ..., ... ve ..."nun bilgisi dışında 06/05/2008, 08/08/2008, 20/10/2008, 03/11/2008, 14/12/2007, 31/01/2009, 30/04/2009, 18/06/2009, 05/02/2009, 20/08/2008, 04/04/2008 ve 27/10/2008 tarihli 12 adet reçeteyi sahte olarak tanzim edip Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına 31/10/2007-30/06/2009 tarihleri arasında fatura etmek suretiyle 2.856.65 TL haksız menfaat elde ettikleri, bu itibarla her iki sanığın resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia edilen olayda; sanıklar savunması, müştekiler ve tanıklar beyanları, SGK belgeleri ile dosya kapsamından, sanıkların sahtecilik yaptıkları iddia edilen 12 reçeteden 7 tanesinin elde edildiği, 5 reçeteye ulaşılamadığı, elde edilen 7 reçetenin tanık olarak dinlenen doktorların beyanlarından, bu reçetelerin arkalarındaki imza ve yazı örneklerinin sanıklara ait olmamasından ve mağdur ..."ın duruşmadaki iftira ikrarlı kabulünden sahte olmadığı, bizzat reçete altında isimleri bulunan doktorlar tarafından hasta olan mağdurların müracaatı üzerine tanzim edildiği, sonrasında mağdurların bu reçetelerle eczane işleten sanık ..."ın eczanesine giderek gerek bu sanıktan gerekse bu sanığın yanında çalışan sanık ..."dan ilaçlarını aldıkları, ancak müşteki ... ile sanık ... arasında başka bir olay sebebiyle oluşan husumet nedeniyle müştekilerin haksız yere sanıkları şikayet ettiği gerekçesiyle sanıkların üzerine atılı suçların işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığına yönelik mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş, iddianamenin ve gerekçeli kararın Sosyal Güvenlik Kurumuna tebliğ edildiği, vekilinin öğrenme üzerine kararı temyiz ettiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, isnat edilen suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 19/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.