Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/34127
Karar No: 2016/1324
Karar Tarihi: 27.01.2016

Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/34127 Esas 2016/1324 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu kararda, sanığın tehdit ve yaralama suçlarından mahkum edildiği ve temyiz isteğinin reddedildiği belirtiliyor. TCK’nın 58. maddesi uygulanırken sanığın ek savunma hakkı verilmediği ancak adli sicil kaydının okunduğu ve kayıt bilgilerinin sanığa ait olduğu belirtiliyor. Mahkeme tutanağı, belgeleri ve gerekçe içeriği incelenerek olaya ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu, suçların doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa rastlanmadığı belirtiliyor. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile TCK’nın 53. maddesinin bazı ibarelerinin iptal edildiği ve bu nedenle yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kaldığı belirtiliyor. Bu aykırılık düzeltilebilir bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak düzeltilmesi gerektiği belirtiliyor. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 58. ve 53. maddelerinden bahsediliyor.
4. Ceza Dairesi         2013/34127 E.  ,  2016/1324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    TCK’nın 58. maddesi uygulanırken sanığa ek savunma hakkı verilmemişse de, savunma sırasında sanığa adli sicil kaydının okunması ve kayıt bilgilerinin kendisine ait olduğunu söylemesi karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümlerde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden
    ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi