Sahte belge kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8477 Esas 2019/3497 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8477
Karar No: 2019/3497
Karar Tarihi: 03.04.2019

Sahte belge kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8477 Esas 2019/3497 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, malzeme satışı için mükellefiyet tesis ettirmiş ve vergi incelemesi sonucunda sahte fatura kullanma suçunun tespit edilmesi üzerine, sahte belge kullanma suçundan mahkum edilmiştir. İddianamede belirtilen sevk madde numarasının yerine, sanık hakkında daha önce açılan davanın sevk maddesi yazılmıştır. Sanığın hakları yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gereken koşulların gözetilmemesi isabetsizliği, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında infaz aşamasında dikkate alınacaktır.
Kanun Maddeleri:
- Sahte belge kullanma suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesi
- Yanıltıcı belge kullanma suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi
- Vergi Usul Kanunu'nun 356/b maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi.
11. Ceza Dairesi         2017/8477 E.  ,  2019/3497 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte belge kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    ...... malzemeleri satışı için mükellefiyet tesis ettiren sanık hakkında, yapılan vergi incelemesi sonunda sahte fatura kullanma yönünde tespitler bulunduğu, 28.11.2012 tarihli iddianamede her ne kadar sanığın "muhteviyatı itibariyle sahte fatura kullandığı belirtilmiş ise de , sanığın eyleminin sahte fatura kullanma olduğunun kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulduğu, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma suçu ile sahte belge kullanma suçlarının birbirine dönüşebilen suçlar olduğu iddianamede sevk maddesi olarak 213 sayılı VUK"nin 356/b maddesinin gösterilmiş olması karşısında, iddianame ile sanık hakkında 2010 yılında sahte fatura kullanma suçundan dava açıldığının kabulü ile inceleme yapılmış ve ...... sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdani kanının sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.