Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17273 Esas 2017/3720 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17273
Karar No: 2017/3720
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17273 Esas 2017/3720 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, yolcu otobüsü satışı nedeniyle davalı şirketten alacaklı olduğunu iddia ederek ilamsız icra takibine başvurmuş ancak davalı itiraz etmiştir. Davacı, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep ederek dava açmıştır. Mahkeme, davacının iddia ettiği alacağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak davalı şirket vekili cevap dilekçesinde harici araç alım-satım sözleşmesi üzerinden taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, bu hususları dikkate almadan hüküm verdiği için karar BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri: Taraflar arasında yasada öngörülen şekil şartına uyularak yapılmış bir araç alım-satım sözleşmesi olmadığından, geçersiz olan bir sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. (BK 609)
19. Hukuk Dairesi         2016/17273 E.  ,  2017/3720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ... gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, müvekkilinin yolcu otobüsü satışı nedeniyle davalı şirketten alacağı bulunduğunu, bu alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının iddia ettiği alacağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında harici araç alım satım sözleşmesi bulunduğunu, müvekkiline senetler verildiğini, ancak tüm senetlerin bedeli ödenmeden iade edildiğini, ödenen bir senet bulunmadığını savunmuş, bu ilişki nedeniyle müvekkiline 25.000,00 TL ödemede bulunulmadığını ifade etmiştir.
    Taraflar arasında yasada öngörülen şekil şartına uyularak yapılmış bir araç alım satım sözleşmesi bulunmadığından, geçersiz olan bir sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Harici satış sözleşmesine konu otobüs davalıya teslim edilmiştir. Davacı da geçersiz olan bu sözleşme nedeniyle ödediği bedeli istemektedir.
    Davacı vekili tarafından sunulan ve davalı tarafça açıkça imzası inkâr edilmeyen belgeye göre davacı taraf davalı şirkete 18.000,00 TL nakit ödemede bulunmuştur. Öte yandan davacı vekili üç adet senet bedelinin ödenerek senetlerin alındığını iddia etmiş, davalı vekili ise tüm senetlerin ödenmeden iade edildiğini savunmuştur. Davacının ödenerek iade alındığını iddia ettiği üç adet senedin davacı tarafa iade edildiği davalının da kabulünde olduğundan, bu üç adet senet bedelinin ödenmeden senetlerin davacıya iade edildiğini ispat yükü davalı tarafa aittir. Mahkemece bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2017gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.