Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1072
Karar No: 2021/2263
Karar Tarihi: 08.11.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1072 Esas 2021/2263 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1072
Karar No : 2021/2263

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bankası Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av....

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinici Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2020/1011, K:2020/2772 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ziraat Bankası personeli olan ve belirsiz süreli iş sözleşmesiyle işçi statüsünde çalışmakta iken iş akdi feshedilen davacı tarafından, Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün personeli ile yapmış olduğu "Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi"nin, "Uyuşmazlıkların Çözümü" başlıklı 8. maddesinde yer alan "Bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak her türlü uyuşmazlık halinde Ankara Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkilidir" hükmünün; "İdari Yargı Yetkilidir" şeklinde düzenlenmesi istemiyle açılan davada; Danıştay İkinci Dairesinin davanın görev yönünden reddi yolunda verilen 30/01/2018 tarih ve E:2018/179; K:2018/270 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/04/2019 tarih ve E:2018/1791, K:2019/1987 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesi üzerine, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilerek dava konusu işlemin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2020/1011, K:2020/2772 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun "Yargılamanın yenilenmesi" başlıklı 53. maddesi hükmüne yer verilerek;
2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinde, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin sayma yoluyla belirlendiği, öğreti ve yargı içtihatlarında, tahdidi olarak sayılan bu sebepler dışında herhangi bir nedenle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulamayacağı gibi, kıyas yoluyla da bu sebeplerin genişletilemeyeceği konusunda fikir birliği bulunduğu,
Buna göre, yargılamanın yenilenmesi istemiyle başvuru yapıldığında kanunda yazılı sebepler varsa davaya yeniden bakılarak karar verileceği, yargılamanın yenilenmesi istemleri, kanunda yazılı sebeplere dayanmıyor ise, istemin reddine karar verileceği, bununla birlikte yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilmedikçe, daha önce verilmiş ve kesin hüküm niteliğini kazanmış olan kararın varlığını sürdüreceği, değişmezlik kuvvet ve niteliğini devam ettireceğinin öngürüldüğü,
Bir hüküm kesinleşmedikçe ona karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceği gibi, kural olarak, sadece esasa ilişkin nihai kararlara karşı, hüküm aleyhine olan tarafça bu yola başvurulabileceği,
Nitekim, 2577 sayılı Kanun'un 53/2. maddesinde, "Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır." hükmü ile yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuru yapılabilecek kararlar açısından bir sınırlandırmaya gidildiği; bir başka ifadeyle, yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilmesi için, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen ve davanın tarafları arasındaki maddi uyuşmazlığı çözümleyen nitelikte bir karar olması gerektiğinin vurgulandığı, (Danıştay Beşinci Dairesinin 19/12/1995 tarih ve E:1995/4339, K:1995/4159; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 11/06/1999 tarih ve E:1998/385, K:1999/339; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/02/2015 tarih ve E:2013/4669, K:2015/406 sayılı karar gerekçeleri de bu yöndedir.) Kaldı ki, 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki 05/04/1990 tarih ve 3622 sayılı Kanun değişikliğinin tasarı gerekçesinin "Kanunun 53 üncü maddesine göre, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi istenememektedir. Yerine göre işin esası hakkında karar veren bölge idare mahkemesi kararlarına karşı da yargılamanın yenilenmesinin istenebilmesi uygun olacağından 53 üncü maddede bunu sağlayacak değişiklik yapılmaktadır." şeklinde olduğu, bu değişiklikten de anlaşıldığı üzere, ancak işin esası hakkında verilen ve maddi uyuşmazlığı çözümleyen kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabileceği,
Bu durumda; yargılamanın yenilenmesi, dava konusu uyuşmazlık hakkında verilmiş bir kararın, aynı mahkemede, tekrar ele alınarak incelenmesine olanak veren, mahkeme kararlarının dayandığı maddi nedenlerin sakatlığının söz konusu edildiği olağanüstü bir kanun yolu olduğundan ve davanın tarafları arasındaki maddi uyuşmazlığı çözümleyen esasa ilişkin kararlara karşı başvurulabildiğinden; Dairelerince verilen ve usuli nitelik taşıyan "Görev Ret" kararına karşı bulunulan yargılamanın yenilenmesi isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesi ile yargılamanın yenilenmesi isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 25/11/2000 tarih ve 24241 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Kanunu'na göre banka ile personeli arasında çıkacak ihtilaflarda iş mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde bir ibarenin bulunmadığı, bu durumda banka ile personeli arasındaki çıkacak uyuşmalıklarda idari yargının yetkili olduğunun tartışmasız olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin geçmiş tarihli bir kararında, davalı bankanın tek yönlü irade açıklama şeklindeki işlemlerinin idare hukuku kurallarına göre idari yargı tarafından çözümlenmesi gerektiği yönünde kararı bulunduğu, bu kararın idare ve mahkemeleri bağlayıcı nitelikte olduğu, Ziraat Bankası A.Ş.'nin iktisadi devlet teşekkülü iken, 4603 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle anonim şirket statüsüne geçtiği; buna karşın, Banka'nın yüzde ellisinden fazlası kamuya ait olduğundan halen bir kamu kurumu olduğu, bu nedenle Banka ile personeli arasında çıkacak uyuşmazlıkların idare hukuku kurallarına göre ve idari yargı yerlerinde çözülmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usul yönünden, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun "Yargılamanın yenilenmesi" başlıklı 53. maddesi hükmünde belirtilen şartların gerçekleşmediği, davacının, Bankalarında İş Kanunu hükümlerine göre işçi statüsünde istihdam edilmiş olduğu ve Ziraat Bankası A.Ş.'nin Bankalar Kanunu uyarınca özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğu; 16/07/2004 tarih ve 5230 sayılı Kanun ile 4603 sayılı Kanun'un 3. maddesine eklenen 5. fıkrada; "Bankalarda 4857 sayılı İş Kanununa tâbi olarak çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda iş mahkemeleri görevlidir." hükmü uyarınca ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda idari yargı yoluna başvurulamayacağından davanın, adli yargının görevine girdiği, diğer yandan, davacının emekli olduğu dolayısıyla davaya devam etmesinde güncel ve sürdürülebilir bir menfaatinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın esasına girilmeksizin usulden reddedilmesi gerektiği, esas yönünden ise, 25/11/2000 tarih ve 24241 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4603 sayılı Kanun ile T.C. Ziraat Bankasının özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket statüsüne geçirildiği; Banka personelinin de bu konuda özel düzenleme getiren anılan Kanun hükümleri uyarınca İş Kanunu hükümlerine tabi olarak belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştıkları, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Yargılamanın yenilenmesi isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay İkinici Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2020/1011, K:2020/2772 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 08/11/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin, davacı tarafından ileri sürülen sebeplerin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinin 1. fıkrasında, yargılamanın yenilenmesi sebepleri olarak belirlenen sebeplerden hiçbirisine uymadığından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken, "usuli nitelik taşıyan 'görev ret' kararına karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesi ile istemin incelenmeksizin reddi yolunda" verilen Danıştay İkinci Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden, kararın belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına gerekçesi yönünden katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi