11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/10045 Karar No: 2019/3491 Karar Tarihi: 03.04.2019
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10045 Esas 2019/3491 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/10045 E. , 2019/3491 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın, haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ...... ile temyiz dışı sanık ... isimli arkadaşları ile 61 TD 114 ve ...... plakalı araçların başında bulundukları sırada durumdan şüphelenen polis ekipleri tarafından kimlik kontrolü yapıldığında dayısı olan ...... adına düzenlenmiş, üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu ele geçirilemeyen sahte sürücü belgesi fotokopisini ibraz ettiği, araçlarda yapılan aramada polis elbiseleri, araç sireni, biber gazı ve kelepçe gibi polislerin kullandığı malzemeler dışında iki adet kuru sıkı tabanca ve bir adet de ruhsatsız silah ele geçirilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında sanığın ...... kimliği ile gözaltına alınarak bu isimle şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması, nezarethane giriş-çıkış raporları ve salıverme tutanağı gibi belgelerin de düzenlenmesi, akabinde yapılan parmak izi araştırması sonucunda sanığın gerçek kimliğinin belirlendiği olayda; sanığın eyleminin ...... sayılı TCK’nin 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu oluşturduğu, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullandığı, bu madde yollamasıyla, aynı Kanun"un 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden hatalı nitelendirme ile “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; Sanığın adli sicil kaydına yer alan Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2004 tarihli, 2004/187 esas ve 2004/55 karar sayılı yağma suçundan hükmedilen 8 yıl 4 ay hapis cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas olduğu, bu nedenle sanık hakkında TCK’nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına gerektiği halde uygulanmaması, b)TCK’nin 50. maddesinin 2. fıkrasına göre de suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu cezanın artık hapis cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.