11. Hukuk Dairesi 2018/4567 E. , 2019/5968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/10/2017 tarih ve 2015/1462-2017/461
sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...’nın dava dışı Sima İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti’nin ortakları iken davalı ...’nın 20.03.2008 tarihinde milletvekili seçilmesi nedeniyle hisselerini oğlu olan davalı ...’ya devrettiğini, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları dönemlerde şirket hesaplarında usulsüzlükler yaptıklarını, Sima İnş. Taah. Ltd. Şti."nin Sima-Meşe Adi Ortaklığı olarak Isparta-Gelendost Toplu Konut İnşaatı ihalesini aldığını, ihale dosyasına sunulan belgelerden iş bitirme belgesi ve davalı ..."nın diploma, yeterlilik ve oda kayıt belgelerinin sahte olduğunun ortaya çıktığını, davalı ... tarafından ihale komisyonua sunulan 11.02.2008 tarihli Bostanbaşı Belediyesi ve Arma Yapı İnş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti’nce hazırlanan iş bitirme belgesinde davalı ..."nın Arma Ltd. Şti. kaşesi altında imzası bulunduğunu, bu belgenin davalı ..."nın milletvekili olmasına ve böyle bir belge tanzim edemeyecek olmasına rağmen tanzim edildiğini ve ihale dosyasına sunulduğunu, tüm bu sahteliklerin ortaya çıkması üzerine toplu konut inşaatı işinde kamu ihale mevzuatına uygun personel çalıştırılmadığı gerekçesiyle Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümleri uyarınca Sima İnş. Ltd. Şti’ne 646.000.-TL ceza kesildiğini, bu cezanın Sima-Meşe Adi Ortaklığı"nın Van Bardakçı Köyü Toplu Konut İnşaatı işinin istihkak alacağından kesildiğini, şirketin iki yıl süreyle ihalelerden yasaklanmasına ve şirketin iki yıl gelir kaybına uğramasına neden olduklarını, davalıların şirkete ait banka hesaplarında da usulsüzlükler yaptıklarını, davalıların anılan hukuka aykırı eylemleri nedeniyle müvekkilinin zarara uğratıldığını ileri sürerek, şirket hesaplarından müvekkili payına düşmesi gerekirken davalılar tarafından zimmete geçirilen kâr payı için şimdilik 250.000.-TL’nin, davalıların haksız eylem ve kusuru nedeni ile şirketin iki yıl süreyle ihalelerden yasaklanması sonucunda teminatın irad kaydedilmesi ile idari para cezası kesilmesinden kaynaklanan ve haleden yasaklanma nedeni ile uğranılan müvekkiline ait muhtemel kâr payı kayıpları karşılığı şimdilik 250.000.-TL’nin ve 250.000.-TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının kendi adına dava açma hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalının davaya konu eylemleri nedeniyle, şirketin önceki yıllarda elde ettiği kârdan mahrum kaldığı ve bu nedenle manevi zararının oluştuğu, davacının manevi tazminat talebinin, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminatın zenginleşme aracı olmayacağına dair ilke ve tarafların kusurluluk durumu nazara alınarak hak ve nesafete göre belirleneceği, maddi tazminat talebi yönünden ise, önceki karar Yargıtay incelenmesinden geçerek kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, tarafların ortak oldukları dava dışı limited şirketin müdürlüğü görevini yürüten davalıların şirkete verdiği ileri sürülen zararların tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat istemi yönünden dava dışı şirketin davalıların yönetimi nedeniyle kardan mahrum kalmış olması nedeniyle davacının manevi zararının oluştuğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, tarafların ortak oldukları dava dışı şirketin birtakım ekonomik kayıplara uğrayarak kâr elde edememesinin davacının kişilik haklarının ihlali sonucunu doğurmayacağı ve manevi zarara sebebiyet vermeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.