5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/26504 Karar No: 2017/20557 Karar Tarihi: 29.09.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/26504 Esas 2017/20557 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/26504 E. , 2017/20557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ... köyü, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taşınmazın kamulaştırma bedeli tam paya göre 85.913,31 TL olarak tespit edilmiş olup, acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen bedelden rızai kamulaştırma nedeniyle hakkında dava açılmayan mirasçı ..."ın 12/48 payı indirildikten sonra davalılar payı olarak kalan 44.514,91 TL"nin, 85.913,31 TL olarak tespit edilmiş olan kamulaştırma bedelinden Emine Abay"ın payı çıkarıldıktan sonra kalan 64.434,98 TL"den mahsubu ile 19.920,07 TL"nin davalılara ödenmesine, geri çevirme kararı sonrasında dosyaya ibraz edilip incelendiğinde dosyamıza ait olup olmadığı belirlenemeyen 3 ayrı makbuzla 27.787,30 TL"nin idarece dosyamıza bloke edildiğinin tespiti halinde de fazla bloke edilmiş olan 7.867,23 TL"nin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Davalıların taşınmazda paydaş oldukları gözetilerek payları oranında tescil kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tescil kararı verilmesi, 3-Tapu kayıtlarında yeralan takyidatın hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.