Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/23743 Esas 2018/5155 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23743
Karar No: 2018/5155
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/23743 Esas 2018/5155 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/23743 E.  ,  2018/5155 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
    DAVALILAR : 1-..., 2-... vekilleri avukat ..., 3-...



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı banka, davalılardan .... ile aralarında konut kredisi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların borçlu müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/234 sayılı dosyasında taşınmazın satışı yapıldığını fakat dosyaya giren paranın alacağı karşılamaya yetmediğini, bu nedenle kalan borç için icra takibi yaptıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişinin sözleşme öncesi bilgi formu olmaması nedeni ile kredi sözleşmesinin 4077 sayılı kanunun 10/B maddesi gereğince geçersiz olduğunu belirtmesi, Ziraat Bankası ... şubesinden gelen yazı cevabında dava konusu sözleşme ile ilgili sözleşme öncesi bilgi formuna rastlanmadığının bildirilmesi dikkate alınarak davacı vekilinin iddiasını kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10/B maddesi içeriği ve hakkaniyet gereği taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.