16. Hukuk Dairesi 2016/7216 E. , 2019/2107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle Hazine ve köy tüzel kişiliğine karşı dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Kanun gereğince ... ve ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve fen bilirkişisinin 14.04.2014 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.042,63 metrekarelik kısmın davacı ... adına son parsel numarası verilerek tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaz ... Çayı"nın bitişiğinde olup, yapılan kadastro tespitleri sırasında dere yatağı olarak tescil harici bırakılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususunda jeoloji mühendisinden alınan rapor yetersiz olup, hükme esas almaya elverişli değildir. Ayrıca hava fotoğrafı incelemesi neticesi sunulan bilirkişi raporunda, en eski tarihli hava fotoğrafında davaya konu taşınmazın niteliğinin ne olduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerdense bu işlemlerin tamamlanıp tamamlanmadığı ve tamamlandıysa hangi tarihte tamamlandığı belirtilmemiş ve mahkemece imar-ihyanın tamamlandığı tarihten sonra kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap şartlarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği hususları yöntemince araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ilgili yerlerden sorulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 1 fen elemanı, 1 ziraat mühendisi ve 2 jeoloji mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise buna en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazın sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi istenmeli; jeolog bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün öncesinin dere yatağı olup olmadığı, aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususlarında, dosya arasında bulunan 24.04.2014 tarihli raporda belirtilen ve taşınmazın rapora ekli fotoğraflarıyla çelişki arz eden dere yatağıyla arasında 1,5 metrelik kot farkının bulunduğuna ilişkin bilirkişi görüşünü ve önceki raporu irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile denetlenmeli; yapılan araştırma ve inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, iktisap edilebilmesi için emek ve masraf edilerek tarıma elverişli hale getirildikten sonra, dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla geçmesi gerektiği dikkate alınmalı; taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığının tespit edilmesi halinde ise 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve dere yatağında kendiliğinden yetişebilen söğüt ağaçlarının tek başına ekonomik yarar sağlayan zilyetlik koşulunu sağlamayacağı göz önüne alınarak, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.