10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22333 Karar No: 2014/23271 Karar Tarihi: 10.11.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/22333 Esas 2014/23271 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/22333 E. , 2014/23271 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Karşıyaka 1. İş Mahkemesi Tarihi : 23.06.2014 No : 2008/178-2014/197
Davacı, maluliyet oranının ve malulilyet aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davacının maluliyet oranının E cetveline göre %39 olduğunun tespitine, karar verilmiştir. Hükmün davalı Kurum ile davalı B.. Tuz San. AŞ. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..l tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda, davacının maluliyet oranının E cetveline göre %39 olduğunun tespitine ve yasal diğer sonuçlarına, şeklinde hüküm kurulmuş olup, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu ifade kullanılmaksızın, hüküm tesis edildiği ve bu haliyle davanın kabulüne/kısmen kabulüne veya reddine dair hükümlerden hangisinin takdir edildiği belli olmadığı gibi, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir. Diğer taraftan, eldeki davada önceden iş kazası geçiren davacının iş kazası nedeniyle bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin arttırılmasını mı yoksa kendisine 5510 Sayılı Yasanın 25 vd. maddeleri gereğince maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istediği hususu net olmayıp bu hususta, HMK’nın 31. Maddesi gereği isticvap edilerek davacının talebi açıklattırılarak,ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde irdeleme yapılmak suretiye bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.