18. Ceza Dairesi 2018/7742 E. , 2019/3843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KARAR
İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda, atılı suçtan mahkumiyetlerine dair, Kozan Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 19/03/2013 gün ve 2012/135 esas ve 2013/393 karar sayılı hükümlerin suça sürüklenen çocuklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 25/09/2018 gün ve 2016/11898 esas, 2018/11656 karar sayılı ilamıyla;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuklara yükletilen TCK"nın 119/1-c maddesindeki birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali eyleminin suç tarihine göre, uzlaşma kapsamında bulunmadığı, ancak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, "mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasının gerektiren suçların" uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması ve suça sürüklenen çocuklara yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, 5918 sayılı Kanunun 8. maddesiyle CMK"nın 253/3. maddesine eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 09/07/2009 tarihinden önce işlenmesi karşısında, konut dokunulmazlığının ihlali suçunda suça sürüklenen çocuklar yararına olan uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/11/2018 gün ve 2013/169072 sayılı yazısı ile;
Suça sürüklenen çocukların eylemi TCK"nın 116/son, 119/1-c maddesi kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Suçun basit şeklinin düzenlendiği TCK"nın 116/1 ve 116/2 maddelerinde hapis cezasının üst sınırı 2 yıl ve 1 yıl olarak düzenlenmişken, TCK"nın 116/4 fıkrasında cezanın üst sınırı 3 yıl hapis cezası olarak öngörülmüş ve TCK"nın 119. madde ile bu cezaların 1 kat oranında artırılacağı belirtilmiştir.
Bu durumda suça sürüklenen çocuk hakkında uygulaması yapılan nitelikli halin üst sınırı 3 yıl x 2 oranında artışla 6 yıla baliğ olmaktadır. Bu durumda suça sürüklenen çocuklar yönünden konut dokunulmazlığını bozma suçunun nitelikli hali uzlaşma kapsamında olmadığı açıkça görülmektedir.
Bu nedenle nitelikli haller açısından, belirli bir oran ölçüsünde, artırım öngören yasal düzenlemelerde, uzlaşma hükümlerinin uygulanmaması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 25/09/2018 gün ve 2016/11898 esas, 2018/11656 sayılı kararıyla, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında, uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına ve sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdir edilmesine ilişkin bozma kararının kaldırılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkumiyet kararının onanması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 25/09/2018 gün ve 2016/11898 esas, 2018/11656 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin,19/03/2013 tarih ve 2012/135 esas ve 2013/393 karar sayılı ilamının ONANMASINA,
4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 25/09/2018 gün ve 2016/11898 esas, 2018/11656 karar sayılı ilamına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizin 25/09/2018 gün ve 2016/11898 esas, 2018/11656 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Kozan Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19/03/2013 gün ve 2012/135 esas ve 2013/393 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Suça sürüklenen çocuk ...’a yükletilen iş yeri dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Suç tarihinde oniki yaşını tamamlayıp onbeş yaşını bitirmeyen suça sürüklenen çocuklar hakkında, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/4. maddesine göre alınan sosyal inceleme raporu ile birlikte TCK"nın 31/2. maddesi uyarınca işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediği konusunda usulünce rapor alınması gerekirken, suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyetinin tam olduğu ve TCK’nın 32. maddesinde yer alan hükümlerden faydalanamayacağına dair rapor esas alınarak yazılı şekilde hükümler kurulması,
b) Suça sürüklenen çocuk hakkında yaş küçüklüğü indirimi uygulanırken kanun maddesinin TCK"nın 31/2 yerine 31/3 olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.