Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2034
Karar No: 2020/5945
Karar Tarihi: 13.10.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2034 Esas 2020/5945 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, iş mahkemesinde açılmış bir davanın bozulması sonrası tekrar görülmüş ve eksik inceleme sonucunda yanılgılı değerlendirme yapılması nedeniyle bozulmuştur. Dava, Kurumca başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılmıştır. Mahkeme, Yargıtay'ın belirlediği çerçeve içerisinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu taşımaktadır. Kanun maddeleri olarak ise, davacı Kurum alacağı ile ilgili şekilde 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi \"b\" bendi uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, takip sırasında ödeme emrinin tebliğ tarihinin esas alınması gerektiği vurgulanmıştır.
10. Hukuk Dairesi         2019/2034 E.  ,  2020/5945 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, yersiz olduğu iddiası ile Kurumca başlatılan icra takibi nedeniyle kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece ilk kez verilen 09.09.2013 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile özetle, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükümlerinde yer alan “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır...” hükmünün, yersiz ödemelerin tahsili konusunda süregelen uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği, mahkemece borçlar kanununun iyi niyetli zenginleşen kimselere ilişkin hükümleri kabul edilerek karar verilmiş ise de, davalı Kurum alacağının -davaya konu olayın somut özelliğine göre-, 5510 sayılı Yasa’nın 96’ncı maddesinin “b” bendi kapsamında belirlenmesi ile davacıların sorumlu olduğu ve olmadığı tutarların tespit edilmesi gereği dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    Eldeki davada ise, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Mahkemece, davalı Kurumun yersiz ödemelerin tespit edilmesine ilişkin işlem tarihi ve kurumun alacak dönemi doğru belirlenmiş ise de, 6111 sayılı Yasa ile değişik 5510 sayılı Yasanın 96’ncı maddesi hükümlerinde yer alan ve uyuşmazlığın devam etmesi nedeniyle uygulanması gereken, 24 aylık sürenin başlangıç tarihi bakımından davacı borçlulara yapılmış bir tebligatın varlığının araştırılması, tebligat tarihinin bulunmaması veya adi posta ile borcun bildirilmiş olması halinde, davacı borçlular hakkında yapılan takipte ödeme emrinin tebliğ tarihinin esas alınması gerektiği gibi, davanın, menfi tespit istemine yönelmesi karşısında faiz bitiş tarihi bakımından da icra takip tarihi yerine dava tarihinin esas alınması gereklidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi